Eli kalbinde olana

Hagi'nin mektubundan:
1996'daki imzayla geldim.
Hissetmeye başladığım gün, imzasını kalbime attım! Bir büyük serüvenin mimarlarındandı Hagi... 19 şampiyonluğun 6'sında (geçen seneyi iki kez sayanlar için 7'si) patron olan Fatih Terim gibi. Geride izler bırakanlar yazar tarihi.
Saatler önce şampiyonluk şarkılarına başlayan taraftarı gibi, takım da sahaya, yeni bir iz bırakmak için çıkmıştı.
Fatih Terim, adeta MHK ve PFDK'nın verdiği kombine ile yerine geçtiğinde "imparator" sesleri çınlatıyordu tribünleri.
Sonra Rıza Çalımbay çıktı sahaya, önce Terim'e gitti, kucaklaştı, alkışlandı. Sonra, yedekleriyle bütünleşip sarmaş dolaş galibiyet yemini resmi verince ıslıklandı.
Kupa rövanşını gözetmeden sahaya en iyi kadrosuyla çıkan Sivasspor, kolay teslim olmayacağı fikrindeydi. Ancak, G.Saray, Sivas'ı, ringin köşesine sıkışan boksöre çevirmişti.Taraftarın, her daim tribüne ilk çağırdığı isim Selçuk, harika frikiği attığında 10. dakika dolmamıştı.
Kaçanı da boldu ilk yarının.

Umarım önlem alınır
TT Arena'da şampiyonluk coşkusu başlarken, F.Bahçe tarafının hisleri, "Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim" diyen Neruda'nın sözlerinde saklıydı.
Kazanan gibi kaybeden de yarıştaydı, sezon boyu, yılmadan… Son söz, başta TFF ve emniyet, tüm yetkililere: Geçen yıl Kadıköy'deki final rezilliği hâlâ akıllarda. Sporda şiddet yasası, sadece TV programlarında konuşuluyor. Sıradan adli olaylarda ortalığı karıştıracak eylemler, "forma giyenlere serbest" muamelesi görüyor. Umarım haftaya Kadıköy'de buna gerçek önlem alınır.