26 Eylül 2010 | Pazar

Kartal sahada iki kişi fazla oynadı

Beşiktaş sahaya çıkınca topu önde tutacak, rakibe oynama fırsatı vermeyecek ve ciddi bir baskı yapacak kadroyu gördük. Pozisyon üretmede sıkıntı yaşama ihtimali olmasına rağmen bir lig maçı için doğru bir seçimdi.
Nitekim oyun da tamamen Beşiktaş'ın inisiyatifinde giderken, Antalyaspor çok çaresiz kaldı. Tüm boş ve dönen toplar Beşiktaş'taydı. Kara Kartal, adeta iki kişi fazlaydı sahada!
Guti'nin
yokluğunda sıkıntı yaşaması beklenen Beşiktaş tüm savunma görevlerini eksiksiz yapan Ernst'in, Guti'nin performansını aratmayacak özelliklerine tanık olduk. Bu tip maçlarda en büyük risk ikinci golü bulamamak ve rakibin bulacağı bir golle büyük kayba uğramaktır.
Antalya'da oturup televizyonda maçı izleyenlerin bile beklemediği, stattaki tüm Antalyalıların şaşkınlıktan sevinemediği bir gol yedi Beşiktaş. Hilbert'in boynuna geçirdiği ipi, kaleci Hakan da sandalyeyi tekmeleyerek intihar teşebbüsünde bulundu siyah-beyazlılar.

ORTA SAHA TUTUK KALINCA
Son bolümde yapılan oyuncu değişiklikleri Holosko, Nobre katılımı galibiyet için Beşiktaş'ı tekrar rakip sahaya taşıdı.
Dün akşam Beşiktaş'ın puan kaybetmesine izin vermeyeceklerini birinci dakikadan itibaren belli eden Ernst ve Bobo mükemmel bir işbirliği sonucu Beşiktaş'ı hiç hak etmediği puan kaybından korudu.
Orta alanda Necip ve Aurelio'nun tutuk olması maçı çok canlı götüren fakat son 20 dakikada yorulup oyundan düşen Tabata'nın yeterince katkı sağlamaması Beşiktaş'ın maçı erken kopartmasını engelleyen faktörlerdi.
Antalyaspor, Fenerbahçe'den sonra ikinci kez büyük bir takımla maç oynadı. Kırmızı- beyazlılar, Fenerbahçe maçında da dünkü 90 dakikada da diğer oynadıkları karşılaşmalara oranla çok zayıf bir görüntü verdi. Oysa ligde oynadığı diğer maçlarda daha etkili bir görüntü veriyorlardı.

MELEKLER ENGELLEDİ!
Djiehoua
'nın maçın hemen başında sakatlanması, Necati'nin futbol oynamaktan ziyade hakemle uğraşması, Antalyaspor'u özellikle hücumda olumsuz etkilemiş olabilir. Antalyaspor takım olarak çok büyük bir baskı yedi.
Bu baskıdan çıkış yolunu maç içinde bulamadılar. Tita'dan başka hızlı oyuncuları olmadığı için kazandıkları toplarda hızlı hücuma kalkamadılar. Sadece futbol oynatmamaya ve vakit geçirmeye çalışan bir futbol görüntüsünü ortaya koydular.
Çok şanslı bir gol attılar. Son dakikada biraz daha şanslı olsalardı, Deniz Barış ile 2-2'yi bile yakalayabilirlerdi. Ama melekler, 'bu kadarı da fazla' dediler.
Kolay gibi görünen ama zor geçen dünkü maçtan sonra gözler artık perşembe günü oynanacak olan Rapid Vien maçına çevrildi.
Tabii ki ilk önce Beşiktaş'ın en az 1 puan alıp dönmesi gereken bir maç. Kartal hem kadro kalitesiyle hem de şu anda sahip olduğu öz güvenle daha fazlasını yapıp gelebilecek bir takım hüviyetinde görülüyor. Schuster'in gelişi ile ciddi bir aşama kaydetti Beşiktaş.
Oynadığı futbol ve sahip olduğu mantelite açısından çok önemli mesafe aldı. Avrupa Ligi Şampiyonluğu çok itopik, ulaşılmaz bir hedef olmamalı. Perşembe günkü maç bu hedefi ne kadar tutturabileceği açısından önemli bir sınav olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor