Sürpriz

Mustafa Denizli'nin, Galatasaray derbisine çıkaracağı sürpriz oyuncu sayısının belirleyici olacağını söylemiştim. Dün gece Bobo'nun yedek kulübesinde oturtulması, yerine Galatasaray maçlarında attığı gollerle takımına üç puan kazandıran Nobre'nin oynatılması tamamen bu sürpriz oyunun bir parçasıydı Denizli için. Tello'nun, Ernst ve Fink'in önünde oynatılmasının ne kadar yanlış bir karar olduğunu anlamak benim için çok kısa sürdü. Hatta zaman almadı. Geçen ilk yarı boyunca Tello'dan ofansif orta saha oyuncusu yaratmaya çalışılmış ve bunda başarı sağlanamamıştı. Kadro yapısına baktığımızda Beşiktaş'ın üstünlüğünü gördük, dün yazdığımız gibi. Ancak ne var ki takım içinde yapılacak bireysel hataları bu planın içine alamadık. Kim bilebilirdi ki Sivok'un rahatlıkla kontrol edebileceği bir topu, Arda'nın önüne alda at dercesine vereceğini, Rüştü'nün kapattığı köşeden gol yiyebileceğini. Ama pardon, Rüştü konusunda kendisine haksızlık etmemeliyim, bu ve benzeri o kadar çok gol yedi ki, ondan böyle bir performans beklemem gerekirdi. Sivok'un skoru 1-1'e getiren golü güzeldi ama yaptığı hatayı affettirmez.

Sihirli değneği var
Bazı teknik direktörler devre arasında takımın başına geldiğinde "elimde sihirli bir değnek yok" derler. Bence Mustafa Denizli'nin elinde var ve onu çok iyi kullanıyor. Bu takıma neler olduğunu anlatması ve kabullenerek çözüm bulması gerekiyor. Karşınızdaki rakibin santrforu yok, basın tribünündeki dostlarımızın bile kağıt üstünde kimi forvet yazacağına karar veremediği bir ortamda yakalamışken Galatasaray'ı, bu durumu daha iyi değerlendirmeliydi Beşiktaş. Önce Kara Kartal yaptı hatayı ve 1-0. Sonrasında da Aslan 1-1... Bir gün önce hakem Fırat Aydınus'un isminin ardından "umarım maç berabere bitmez" demiştim. Art niyetli olarak değildi söylediklerim; saha içindeki atmosferi inanılmaz düşürdü, tansiyonun yükselmesine izin vermedi. Buna bir de saha içindeki iyi niyetli oyuncuları ekleyince keyifli bir derbi çıktı ortaya.