Yürek ister

Derbi ile elindeki tüm kozları yitiren Beşiktaş, yarınki Kayserispor karşılaşmasıyla ligde ne için mücadele edeceğini gösterecek. Esasında Beşiktaş değil gösterecek olan, takım içindeki futbolcular. Bakalım ödemeler konusunda sürekli sıkıntı yaratanlar, bu sezon ne için top koşturacaklarını belirleyebilecek mi? Galatasaray beraberliği ile lige büyük ölçüde havlu atan Kartal, en azından Avrupa Ligi için 'Ben de varım' diyebilecek mi? Oyun sistemini sürekli eleştirdiğimiz Mustafa Denizli, nihayet Bobo-Nobre ikilisini forvette oynatacak gibi. Gibi diyorum, çünkü muhtemelen henüz karar vermedi... Bazı teknik adamlar vardır, yoktan var etmeye çalışan. Tello örneğinde olduğu gibi. Denizli hoca sol açıkta iyi performans gösteren Şilili oyuncudan forvet arkası yaratmaya çalışınca, ortaya puan cetvelindeki gibi sonuç çıkıyor.

Disiplin sıkıntısı
Derbi maçın ilk 45 dakikasında gösterdiği performansı nerede ise sezon boyunca bizlerden esirgeyen bu oyuncular, umarım beni şaşırtır ve en azından 3 puan mücadelesi gösterirler. Takım olmanın en önemli özelliğidir mücadele. Zaman zaman kendin için zaman zaman da arkadaşın için mücadele edersin. Ama Beşiktaş'ta bu yok. Bırakın arkadaşı için, kendisi için bile mücadele edeni bulmak zor. Takım içinde herkes en azından İbrahim Üzülmez kadar mücadele etse bile tribünler memnun olur. Ernst, Tabata, Sivok ve Nobre, eski günlerini kendileri bile hatırlamıyordur. Takım içindeki disiplinsizlik neredeyse tavan seviyesinde. Tello saha içinde Üzülmez ile tartışır. Saha kenarından, Toraman vasıtası ile Üzülmez'e taktik göndermek isteyen teknik heyet eski günlere takılır ve nafile bir çaba içine girer. 'Eli sopalı Denizli'nin iş işten geçmeden gün yüzüne çıkması gerekiyor. Son olarak bu maçın Beşiktaş için değil, Kayserispor için anlamının daha büyük olduğunu düşünüyorum. Beraberlik halinde ligin üstü için yetersiz kalacak olan takım Kayserispor olur, Beşiktaş değil.