İşleyen demir

Mücadele edince oluyormuş demek ki. Maçtan önceki yazıda 3 puan için mücadele etmenin yeterli olacağını söylemiştim, beni yanıltmadılar, teşekkür ederim. En büyük korkum, forvet arkası görevini üstlenen Tello'nun Kayserispor maçında harika oynaması. Bu performans, teknik direktör Mustafa Denizli başta olmak üzere tüm camiayı etkisi altına alacak ve Şilili sezon sonuna kadar o bölgede oynatılacak. Evet, kazanan her zaman haklıdır ancak ki Tello'nun sezon başından bu yana ortaya koyduğu kötü futbol unutulmamalı. Umarım Denizli hoca Tello'nun bu formunun etkisinde kalmaz. Böyle bir siyasi gündem varken ülkede bu ara manşeti atmak biraz kafa bulandırabilir ama bu panzer sokakta değil sahada olan. Kayseri'de kazanmanın tek yolu orta alanda oynayan Ernst ve Fink'in sürekli oyun içinde kalmasıydı. Ne zaman iki Alman oyuncudan birisi oyun içinde kendini dinlendirse rakip topu kanatlara rahatlıkla servis yaptı ve tehlike oluşturdu. Topla oynama ve isabetli pas yüzdelerine bakıldığında Kayserispor üstün görünse de siyahbeyazlı takım erken bulduğu golün rüzgarı ile sahadan üç puanla ayrıldı. Son noktada bir soruya yer vermek istedim. Genç futbolculara verdiği şans ile yeni neslin sevgilisi olan Mustafa Denizli (!), Necip'i bu maçın kadrosuna ne zaman almayı düşündü acaba? Türkiye Futbol Federasyonu'ndan gelen Honduras maçı aday kadrosunun yazıldığı faks veya e-mail geldiğinde mi? Ne dersiniz?