Aybaba jesti

Hayatın size getirdiklerini ve zaman içinde de götürdüklerini düşünerek tecrübe kazanırsınız. Bir işe girersiniz, yapacaklarınızın heyecanı ile masaya oturur ancak engellerle karşılaşır ve örselenirsiniz. Örselenme öncesindeki dönemi iyi geçirmek ve bir sonraki duvarı önceden kestirmek önemlidir hayatta. Yani bir nevi 'satranç' oyunundan bahsediyorum.
Rakibinizin bir sonraki hamlesine göre hareket etmek, ileri görüşlü olmak.
Transfer özellikle ara transfer dönemi için de bu stratejiyi kullanmak mümkün. G.Saray'ın Sneijder kâbusu (yaşı ve verilecek ücreti göz önünde bulundurarak) ve F.Bahçe'nin Belhanda hayali (yine aynı kriterleri düşünerek) siyah-beyazlı yönetimi biraz germişti.
Buradan sizlere NENE GEREK (ama buradaki Nene'yi "sana ne gerek" cümlesinin sokak ağzı olarak kullandığımı ifade ederek) diye yazmıştım. Dün sabah Sayın Tamer Kıran'la sohbet ettik, ona da aynısı söyledim. '

Feda'kar hoca!
Bana beklediğim bir karşılık verdi. Samet Aybaba, Kıran'a "Transfere gerek yok. Benim bu kadro ile sezon sonuna kadar 17 maçım var. Elimdeki oyuncular kalan maçlar için yeterli. Kulübün mali yapısını da düşünerek transferden vazgeçelim" demiş.
Bir teknik direktör, kulübün mali yapısına işte böyle destek oluyor.
Zaten 'feda' diye yola çıkmışsın.
Geçenlerde bu köşeden bir liste vermiştim Türk futbolunu yönetenlere.
O listeden ciddi hareketlenme olmuş, sevindim. Hem Türk futbolun adına hem de o futbolcular adına. Bu oyun gençlere yönelmek zorunda.
Gelecek sezon birçok kulübümüzün Avrupa kupalarına katılamama ve transfer yapmama ile karşı karşıya kalmasını istemeyiz. İnter bile kriterlere uymak için yıldızlarını satışa sunuyor ve ne hikmet ise Sneijder'e de sadece o rakam ülkemizden veriliyor.
Göreceğiz bu kriterler kimlerin canını yakacak. İşin ilginç yanı, Beşiktaş'ı bu kriterlerle karşı karşıya bırakan ve cezayı uygulayacak
olan da aynı isim.