Hırçın çocuk

Güne başlarken sevgi ile yataktan kalkmak önemli.
Hele bir de sabahları sevgiliden gelen güzel bir haber veya güzel bir mesaj hayata bakış açınızı anından değiştirir.
Geçen gün bir film izledim.
Hayattaki duruşu ile yeşil sahalar kadar sosyal hayatta da var olan biri, Eric Cantona ile ilgili.
Takım aşkını Cantona aşkı ile pekiştiren bir ManU taraftarını anlatıyor. Harika bir film.
Türkçe'ye "Hayata Bir Çalım At" şeklinde çevrilmiş. Başrol oyuncusunun gerçek aşkına yön veriyor Cantona. İşte o filmde de benzer bir hikaye var. Güne aşk ile başlamak. Filmi izlerken hep Beşiktaş taraftarı geldi aklıma.
Kadrodaki özellikle siyahi golcüleri tanrılaştıran taraftara, sevgiliden bir hediye geldi; Niang!
Kısa süreli bir yaz aşkı gibi de olsa, etkili olacak gibi. Sezon sonuna kadar kiralık gelen Niang sıkıntılı günlerde diplerden çıkartan aşk gibi geldi.

Aybaba desteklenmeli
Almeida'nın alternatifi olarak alınan genç golcü Sinan acemiliğini kurbanı oldu. İlk ve son maçındaki performansı teknik direktör Samet Aybaba tarafından da eleştirilince, genç oyuncu da küskün aşık gibi küsecek. Tedavisi zaman alacak Sinan'ın.
Gelişini benimseyin ya da benimsemeyin.
Ama Samet Aybaba desteklenmeli. Yanlış oyuncu tercihleri, maç sonu açıklamalarında oyuncularını ateşe de atsa, eleştirilirken tribündeki taraftar ona destek olmalı. Galatarasay' a bakın; "Eleman" tartışmasını ne de güzel kapattılar.
Uzun lafın kısas; takımın başındaki teknik direktör en azından taraftarın desteğini arkasında hissetmeli. Çünkü arkasındaki tek güç o... Gelelim aşk benzetmelerime. Bana bu yazıyı yazdıran takımına aşk ile bağlı
olan, gerçek taraftar!