Cepten yedi

Fenerbahçe kazanmış, Galatasaray kazanmış. Geriye kazanmayan tek takım kalmış Beşiktaş. Kara Kartal yapması gerektiğini yaptığı 9 haftayı geride bırakmış bir takım. Kadroya bakıyorsun Necip alışkanlığına alışılmış. Tribünlere bakıyorsun kazanmaya ve daha önemlisi liderliğe alışmış. Eee geriye bir tek şey kalıyordu, alışkanlığı sürdürmek.
Rakip gol attığı her maçı kazanmış bir rakip. Yani önemli olan gol yememek olmalıydı.
Beşiktaş Şenol hocanın söylediği gibi "büyük takımlar her rakibe karşı aynı oyunu oynar" mantalitesini kabul ettirmiş göründü oyunun başında. Rakibine oyun anlayışını kabul ettirmiş, bu ligin çok üstünde, çok daha hızlısını oynayarak başladı maça Beşiktaş.

Ara ödemeyi Gomez yaptı
Savunmada Ersan'ın yokluğunda forma giyen Milosevic, Ersan'ın bile yokluğunu arattı! Tolga da eski günlerini!
Ne ilk goldeki ne de ikinci goldeki hata kabul edilemez. Ancak takım olmanın önemli özelliği bu hataları kendi içinde eritmek ve önceki performanslarınla kendine kredi oluşturmaktır. Beşiktaş'ın bu kredisi var. Sezon başından bu yana gösterdiği performansla topladı bu krediyi.
Hani kredilerde ara ödemeler vardır ya. Bu takım için ara ödemeyi büyük golcü Mario Gomez yaptı, tribündeki milli takım teknik direktörü Joachim Löw'e selam çakarak.
Ancak sezon başından bu yana sinyal veren savunmanın göbeği bu maça damgasını vurdu. Yazının başında dedik ya gol attığı her maçı kazandı Kasımpaşa diye. Kasımpaşa bozmada kendisini. Beşiktaş da kazanma arzusundan bir şey kaybetmedi.
Son dakikaya kadar gösterdiği performans bize bunu gösterdi.