Acaba değer nedir?
Fenerbahçe'de, Kazım veya Önder, Galatasaray'da Linderoth, Kewell veya Lincoln, Beşiktaş'ta Tello veya Delgado. Hepsi kendilerini değerli bulan, transfer döneminde sallana sallana yürüyerek masaya oturan oyuncular. Kulüpleri ile problemleri olduğunda bu oyuncuları bir başkası istedi mi? İstediyse, değerlerini ne kadar biçti? Tarifsiz veya rakipsiz olduklarını sananların değerini nasıl ölçeceğiz? Bir futbolcuya kimse talip olmuyorsa, altında değersiz olduğu mu yatar, pahalı olduğu mu? Ya da kimsenin yan gözle bile bakmadığı bu oyunculara, "Aman gitmesinler" diyerek bol sıfırlı sözleşmeleri imzalatanlar mı, futbolcudan anlıyorlar. Hem kulüplerimiz, hem de Futbol Federasyonu yetkilileri, dünyanın kriz yaşadığı ortamda, bu savurganlık politikalarının minimuma inmesi için artık iyi plan yapmalılar. Eğer ara transfer de eksikleri varsa, bunu son güne sürecek pazarlıklar ile değil, ayların analizi sonucunda verdikleri kararı, ilk günlerde netleştirerek tamamlamalılar. Bu noktada herkesin elini kolunu önemli ölçüde bağlayıp, sözleşme ücretlerinin yükselmesine neden olan en önemli etken yabancı sayısındaki kısıtlamadır. Yöneticileri çaresiz görenler, sözleşmelerinin üstüne yatmayı hakları sayıyorlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.