02 Ağustos 2010 | Pazartesi

Değişim başkanla başladı

Sezon öncesi yapılanlar ile bir aylık Aykut Kocaman'lı geçmişte yaşananlar, başkan Aziz Yıldırım'ın yazısındaki "geleceği kuruyoruz" yorumuyla çok benzeşiyor.

Aziz başkanı az çok tanıyanlar, bu yapıda olmadığını bilirler. Plandan çok paniğin kendisini yönetmesine izin verir.
Bu nedenle sürekli transfer yanlışları yapar.
Kararlarında da mantığın önüne çokça paniği almıştır. Büyük bölümünde de "kendini kurtarmak için" diyebileceğimiz yaptırımları oldu.
Bu kez öyle değil. Geçen sezon Daum'un yaşadıklarına baktığımızda, Aziz Yıldırım'ın soyunma odasına ve Samandıra'ya el koyuşunu gördüğümüzde, Aykut Kocaman için çok umutlu olamıyorduk. Ama yanılıyoruz galiba.
Aziz Yıldırım'ın eski, panik taşıyan ve tribünlere yönelik yaratıcılığı (!), Yıldırım Demirören ile Beşiktaş'a taşınırken, Fenerbahçe yeniden yapılanma için çizdiği rotadaki duraklardan vazgeçmiyor.
Artık anlık kararlar yok
Eski Aziz başkan olsa, Quaresma'yı çoktan almış, Guti için ise "alayım mı, almayayım mı" diye uzun uzun düşünmüştü. Çünkü üç yıldır şampiyonsuzluk süreci vardı. Son maçta yine şampiyonluk kaçmıştı. Tribünler moralsiz ve isteksizdi.
Kombine satışları dibe vurmuştu.
Kendisi tartışılıyordu. Bu transferlerle tribüne oynar, geçici de olsa çözüm üretirdi.
Ama yapmadı. Bunun yerine Aykut Kocaman'ın raporunu benimsedi. Dediği gibi; "kendini değil geleceği kurtarmayı" seçti.
Genç oyuncular alıyorlar.
Tribünler coşsun değil, takım düzelsin kendine gelsin istiyorlar.
Geçmişteki "anlık" kararları yok artık.
En az üç alternatif ile transfer piyasında dolaşıyor, işlerine gelenle anlaşıyorlar...
Bu konuda önlerine engeller çıkacak.
Sonuçlar iyi olmazsa çok baskı yiyecekler.
Samimiyetlerine, taraftarlarını inandırırlarsa, hiçbir problemleri kalmaz.

EN İYİ YANIT; NEVİN YANIT
Fenerbahçeli bir atlet Avrupa Şampiyonu oldu. Nevin Yanıt dört yıldır sarı-lacivertli formayı giyiyor. Hocasından, antrenman imkanlarından, yediklerine kadar her şeyi kulübü sağlıyor. Olimpiyatlara giden son kafilede yer alan sporcuların yarısına yakını Fenerbahçe sporcusuydu. Belki de Türkiye'nin bir daha görmeyeceği bir şampiyonluğun sahibi de Fenerbahçeli bir atlet oldu. Aziz Yıldırım, kulüplerden alınan vergilerin, amatör şubelere harcanması şartıyla geriye ödenmesi için yıllardır çırpınıyor. Zaten büyük masraflarla, harcamalarla karşı karşıya olan profesyonel kulüpler, hiçbir gelir getirmeyen amatör branşlara bütçe ayıramıyorlar. Fenerbahçe yönetimi bunu başardı. Ama daha iyisini yapabilmesi mümkün. Diğer büyük kulüplerin de böyle bir bütçe yakalayarak sporcuya yatırımı arttırmaları için devletin elinde bir şans var. Devlet büyüklerimiz, Nevin Yanıt ile gelen "cevabı" iyi düşünsünler...


DENETLENME
Fenerbahçe'nin üyelerine sunduğu son mali raporu Deloitte'nin denetlemediği ortaya çıktı. Sorun, raporun içinde konulan "denetlendiğine dair" rapordu. Firma yetkilisi, federasyon ve SPK'ya gönderilen raporları denetlediğini söyledi ama faaliyet raporuyla ilişkileri olduğunu söylemedi. Bilançoyu sadece Denetleme Kurulu onaylamıştı. Bunu böyle göstermek için neden uğraşıyorlar, onu da anlamış değilim. Eğer başkan kürsüye çıkıp, uluslarası bir kurul tarafından denetlendiklerini açıklamasa, yine fazla büyümezdi. Bu yönetim çok büyük paralar harcadı ama Fenerbahçe'de kimsenin aklına Aziz Yıldırım veya arkadaşlarını yolsuzlukla suçlamak gelmez. Hataları da olabilir, önemli yanlışları da. Ama hepsi sapına kadar dürüst insanlardır. Yönetimi bu gariplikten kurtaracak en kısa yol, federasyon ile paylaştıkları ve üçüncü şahısların görmesinin yasak olduğu son raporu açıklamaktır. Deloitte'in denetiminden geçmiş, en doğru rakamlar orada. Tabii, mahsuru yoksa...


4 KAPTAN!
Fenerbahçe kimyasını değiştiriyor. Eski sistemden vazgeçmek, daha tempolu ve gösterişli oynamanın peşindeler. Bu noktada en önemli görev takımdaki dört kaptana düşecek. Volkan Demirel, Lugano, Alex ve elbette Emre... İki kritik maç geçti. Oyun olarak eskisinden bile kötüydüler. Mücadele Aykut Kocaman'ı memnun etmiş olabilir. Ama seyredenler, "Bu takım şampiyonluğa çok rahat oynar" diyemediler. Artık lider oyuncular da ellerini taşın altına koymalılar. Birleştirici olmalı, takım içindeki dayanışmayı yeniden kurmalılar. Takım iyi olduğunda, iyi sonuçlar aldıklarında neler kazanacaklarını çok iyi biliyorlar. Bunları çevrelerindeki oyunculara anlatmalı ve kafalarındaki "tatlı hayat" penceresini ne zaman açmaları gerektiğini doğru anlatmalılar. "Ben paramı alırım, gerisine karışmam" diyemezler. Hepsi kaptanlık yaptı, hepsi lider karakterine sahip. Bunu gösterip, göstermeyeceklerini, Fenerbahçe maçları oynayıp, performansını gördükçe anlayacağız.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor