02 Şubat 2012 | Perşembe

Kirlenmeden gitti

Mehmet Ali Aydınlar, seçim kaosu öncesinde bulunan en uygun çözümdü.
Aziz Yıldırım'ın desteklediği Göksel Gümüşdağ ile Mehmet Atalay seçime soyunuyorlardı.
Ama son 10 gün ortaya Mehmet Ali Aydınlar çıktı, adaylar çekildi, tek isim üzerinden seçim yapıldı.
Üç gün sonrasında da olanlar malum.
Böyle spekülatif bir süreçte herkes Mehmet Ali Aydınlar'ı eleştirdi ama kimse adaletinden veya "taraf" olmasından endişe etmedi.
Böylesine saygın ve inanılır bir isim ile Türk futbolunun en büyük kaos yönetiliyordu.
Düşünün, Göksel Gümüşdağ başkan olsaydı, neler konuşulurdu veya naif görüntüsü ile Mehmet Atalay bu yükün altına girseydi ortalık nasıl karışırdı?
Federasyon, son genel kurulda kulüpleri bir araya getirdi. "Aile bir karar versin" istedi.
Kulüpler Birliği bir formül üretti.
Şartlar UEFA'ya kabul ettirildi. Birlik öneriyi genel kurula getirdi ve aynı birlik bu önerge için"ret oyu" verdi.
Sonra da dediler ki "Federasyon güven tazelemeli"… Kim dedi?
Kendi fikrini bile savunmayanlar.
Yani, kendilerine bile güvenmeyenler… Bu kaosu yaratan kimler?
Sekiz veya 13 kulübün içinde bulunduğu soruşturmanın yöneticileri.
Peki, "paramız yok" diye sızlanıp, yanlış transferlere imza atıp, elde ettikleri büyük gelirleri sorumsuzca harcayıp, kulüpleri borç batağına sürükleyenler kimler?
Yine bu sekiz veya 13 kulübün başkanları ile birlikte diğer yöneticiler.
Sonuçta kim suçlu bulundu… Futbol Federasyonu… Kim istifa etti; Mehmet Ali Aydınlar… Kimler günahsızmış; bu yöneticiler.
Onlar istifa etti mi?
Hayır, işlerini çok iyi yaptıkları için görevlerinin başındalar.
Bir önceki Federasyon Başkanı Mahmut Özgener ayrılırken ne dedi: "Hırslarının ve egolarının esiri olmuş, çapsız insanlardan kurtulmalıyız."
Son Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ne dedi: "Dürüstlükten ve samimiyetten uzak ortam yüzünden…"
O zaman son sözü Şenol Güneş'e verelim: "Kirli su da yıkanılmaz.
Temiz giren de kirlenir"
Mehmet Ali Aydınlar'ı kirlenmeden ayrılmayı başardığı için tebrik ederiz…

MOUSSA SOW SON SEÇENEK
Fenerbahçe ciddi şekilde tempo problemi yaşarken, orta sahalarını rakip ceza alanına sokamazken, puan kaybettiği maçların hemen hepsinde mücadele problemi de yaşadı.
Sahadakiler sorumluluk almadı, kaçak oynadı, hatta "kötü" koştu... Ama puan kayıpları kaçan gollere bağlandı.
Ön taraftaki oyuncunun net vuruşlara sahip, yakalanan birkaç pozisyonu tabelaya işleyecek olması elbette puanı ve galibiyeti getirir.
Ama Fenerbahçe'nin gerçek sorunlarına çözümü olmaz.
Baroni, Emre, Mehmet Topuz ve şimdi sakat olan Selçuk Şahin, topu öne taşımıyor. Yapmak istediklerinde de birkaç deneme sonra vazgeçiyorlar.
Alex'in durumu malum. Sow, bu tempo ve karakterde bir orta saha ile neler yapabilecek merak ediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor