19 Şubat 2014 | Çarşamba

Dinamit ateşlendi

Aziz Yıldırım ve Fenerbahçeli oyuncular Sivas yenilgisi sonrasında Yunus Yıldırım'ın kararlarını eleştirdiler. Çizgi hakemi Murat Türker ile birlikte maçın kaderini, yorum yapılamayacak bir penaltıyı değerlendiremeyerek etkilediler.
Hemen sonraki maça Fırat Aydınus atandı. Tribünler bazında sabıkası vardı. Artık insanlar kolay unutmuyor. Aydınus ısınmaya bile çıkamadığı bir statta maç yönetmek zorunda kaldı.
MHK kararı çok yanlış ve ateşe benzinle yaklaşmaktı.
Ardından Galatasaray gün ile ilgili bir açıklama yaptı. Beşiktaş'ı da kattı işin içine. "Birileri zirvede yalnız mı bırakılmak isteniyor" diyerek, kendi gündemlerini ve baskı ortamlarını yarattılar.
Antalya maçının hakemi Halis Özkahya'nın takdir haklarına talip oldular. Başardılar da.
Fenerbahçe de cevap verdi.
Farklı bir uslup kullanıp, ortama ayar verdiler.
Ve bu açıklamalar, yorumlar; bundan sonraki maçların dibine birer dinamit koydu. Artık hakem hatasından faydalanan her zirve adayı, diğerinin hışmına uğrayacak, sesi gür çıkan, kazandığını sanacak.
Aslında hep birlikte kaybedeceğiz.
Bundan önceki sezonlarda benzerlerini yaşadığımız bu demeç çekişmesiyle bir yere gelen, kalıcı olmayı başaran olmadı.
Sonuçta siz havaya sıktığınız sözler ile bir maç yapıyorsunuz ama sahadakiler oynamadıkça, onların sıktıkları boş çıktıkça, çabanız insanları birbirine düşürmekten ve gündemi futboldan uzaklaştırmak başka işe yaramıyor.

ÇAKAR&TOROĞLU
Bu kadarı da olmaz dediğimiz hakem hatalarını üç sezondur konuşuyoruz.
Daha önce de bunlar oluyordu ama sürelerde minumuma iniyor veya aynı yanlış tekrarlanmıyordu.
Yanlışlar süreci nedeniyle sahaya iki ek hakem eklendi.
Yine önüne geçemediler.
Son yayın ihalesi ile birlikte haftanın raconunu kesen Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu pozisyonlardan uzaklaştırıldı. Evet, zaman zaman tepki çeken sözleri veya onaylanmayacak jargonları vardı. Ancak saha tecrübelerini aktarırken, hakemi eleştirirken bizi de eğitiyordu, hakemleri de...
Cesur karar vermiş bir hakemi sonuna kadar savunuyor, yöneticilere yedirmiyorlardı.
Tersi olduğunda yöneticilerin bir şey söylemesine gerek kalmıyor, hakemi yerlebir ediyorlardı.
MHK boşluğu dolduramadı.
Dikensiz gül bahçesinde olacaklarını sandılar ama işler sarpa sardı. Artık hakemini koruyamayan, inandırıcılığını yitirmiş bir MHK var.

ANTALYA AÇIKLAMASI
Kasımpaşa maçı sonrasında Galatasaray Basın Sözcüsü Şükrü Ergün A Haber'deki programımıza bağlandı.
Küfür eden oyuncuların kollandığını, rakibe basanların görülmek istenmediğini, ofsaytların verilmediğini, hakemlerin baskı altına alındığını söyledi.
Kısa bir süre sonra da kulüp açıklaması geldi.
Özetle, "Bunlar serbest mi?" diyorlardı.
O gece dedim ki; "Eğer ofsayttan hiç gol atmadıysanız, küfür eden hiçbir oyuncunuz yoksa veya oyuncularınız arasında rakibin üstüne basan olmamışsa, bu açıklamaya yapma hakkınız var."
Bir gün sonra Antalya'daki maçta bu sözlerin samimiyeti test edildi. Sadece Burak Yılmaz attığı dirsek ve yardımcı hakeme sinkaflı isyanıyla, yöneticilerinin sözlerine cevap verdi.
Henüz bunlarla ilgili bir açıklama da yapılmadı.
Emre'nin ayıbını asla onaylamam.
Giydiği formaya her Fenerbahçeli oyuncu layık olmalı, aynı diğer kulüplerde olması gerektiği gibi. Onlar rol modeller.
Çocuklar onlar gibi olmak istiyor. İyi oynamak dışında da görevleri var. Bundan bir kere kaçabilirler ama devamlılık, sorgulamayı da getirir.
Eğer Emre'yi eleştiriyorsanız, kendi oyuncunuza da aynı tepkiyi koyacaksınız.
Alves'in rakibin sağlıyla oynayan hareketleri cezadan kaçmamalı.
Ama Sneijder, Riera veya Burak Yılmaz da yaparken eleştirilmeli, cezalandırılması sağlanmalı. "Hep bana" diyecek olursanız, samimiyetiniz ve inandırıcılığınız kalmaz.

DİSİPLİN GERİ DÖNDÜ
Puan farkı sekize çıktı, sonra da 10'a...
Bu durumun getirdiği rahatlamanın dezavantajı F.Bahçe'ye sakatlıklarla fatura oldu.
Antrenmanların büyük bölümü kapalı.
O yüzden bizim de gözümüzden kaçtı.
Emenike ve Sow'un bir çok çalışmaya ağrılarını bahane ederek katılmadıkları, salon antrenmanlarını ise gönülsüz yaptıkları üflendi kulağımıza.
Garanti gördükleri performans, hırslarını minimize edince, arkadaşlar biraz "arazi" olmayı denemişler. İşin ucundan tutunca da geriye gittiler. 'Minik Kuş'un dediğine göre Sivas yenilgisi sonrasında, şemsiye terse döndü. Bu kez takım toplanıp, "Beyler" diye başlayan konuşma ile tüm oyuncuları yine ciddiyete çağırdı.
Kendi kendini tamir eden bir oyuncu grubu var Fenerbahçe'nin... Bu yüzden kalemlerimizi bilemiyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor