15 Eylül 2010 | Çarşamba

Aşk ve çile...

Valencia yeni bir 'genç ekiple' sahada. E Bursaspordeğil mi? Geçen senenin bu en 'yeni ve olgun' ekibi, son şampiyon için şu söylenebilir ve bunu en baştan söyleyeyim; Henüz çok erken. İlk yarı yaptıkları hatayı ikinci yarı kaldırdılar. Yani oyunu 35-40 metreye sıkıştırıp top tutmaya başladıkları andan itibaren 'gol' de bulacaklardı. Ancak 'talihsizlik' diye bir şey var ve bu futbolda ister istemez bir 'tarifsizliği' de ardından getiriyor. İlk 50 dakikada '3' tane gol yiyip hala isteklerine ve iyi niyetlerine bir 'başlangıç' payesi verebileceğimiz kaç takım var?

Onlara kızamıyoruz bile

Hatalarındaki naiflik ve hazırlıksızlık dolayısıyla şu söylenebilir belki; beyler Şampiyonlar Ligi'ndesiniz. Ederleri-fiyatları 'yarıştıkları' takımlar arasında en düşük düzeyde Bursaspor. Bu bile bir gösterge. Tek kanatlı ve iyi top yapmadan Valencia gibi diri bir takımı alt etmeleri mümkün değildi; kanatlardan çok iyi çalışmaları gerekiyordu; çok şut atmaları gerekiyordu.-Ki tek şutu ve ilk şutu 50. dakikada attılar- Hiç biri olmadı; olamadı. 4'üncü gol geldiğinde Bursaspor bir gerçekle; kendisini futbolun ergin ayakları karşısında çırılçıplak bırakan şeyle karşı karşıya kalıyordu; burası başka bir şey... Bunun farkındalar mıdır? İlk defa böyle bir turnuvada forma giyeni de en deneyimlisi de büyük üzüntülerle yaşayacak bundan sonra... Bu üzüntüyü bir 'hazan nişanesi' olarak bir başka parçası da Bursaspor taraftarıdır. Takım için ne söylenebilir; çaresizlik Peki taraftar için? Onlar için 'adı aşktı bu çilenin!'

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor