28 Eylül 2010 | Salı

Baros'u okumak...

Başlığı 'Baros'u anlamak' diye de değiştirebiliriz. İki durumda da Baros'u anlamak üzerine kelam etmeniz gerekiyor. İlk geldiği dönemlerdeki ilk maçlarının ardından şöyle yazmıştım; "Yeni ligin yeni gol kralı!" Neye dayanarak söylemiştik bunu? Bir tren gibi sürüklüyordu ardına yanından geçtiklerini Baros. Gol Kralı oldu mu peki? Oldu. 'Dediğimiz çıktı' diye ilk defa yazıyorum. Ama o sakatlık işte. Sonrasında yokları oynadı Çek golcü. O saate kadar ne 'Çek'tiyse onun yokluğunda çekti Galatasaray. Sürükleyecek ileri adam yokluğunda önce Kewell'a ardından Keita'ya sarıldı sarı-kırmızılılar ama yine boşa çıktı umutlar. O yokken orta saha arayışları kifayetsiz, defansı rahatlatan uzun erimli top çıkışları pusulasızdı. Zaten Galatasaray ancak 'yıldızları yeryüzüne indiği zaman" Galatasaray'dı. Ve Baros geldiği günden bu yana parlayan en yeni ve ilk yıldızıydı Galatasaray'ın. İsterseniz öyle olup olmadığını yere düştüğü zaman, kafaya çıktığı zaman, sağına düştüğü zaman, soluna yattığı zaman bir sorun. Bulursanız tabii, yanınızdan geçen trene takılmayı bir deneyin bakalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor