20 Ekim 2010 | Çarşamba

Sonbaharda G.Saray

Sonbahar Karadeniz'de yağmurla gelirdi. Rahmetli babamla bıldırcın avına çıkardık. El feneri ve ucuna file geçirilmiş uzun bir çemberli çubukla. Gözlerine feneri tutar çembere bağlı fileli çubuğu geçirirdik bıldırcınların kafasından aşağı. Gece, yağmurve geniş alanlar. Gözlerine tutulan ışık yüzünden kımıldayamayan bıldırcınlar sonra. Galatasaray gözlerine fener ışığı tutulmuş bıldırcınlar gibi. İş bilmez öncüleri ve yanlış rota yüzünden önce yağmurda kısa kanatları yüzünden uçamayıp geniş otlağa düşüyor sonra avlanıyor... Hüznün kuşları dökülüyor Seyrantepe'deki çimlerin üzerine. Bu kezAli Sami Yen'de bir gol sağanağına maruz kaldı sarı-kırmızılılar. Nereden bakarsanız bakın tutarsızlıkların kayda düştüğü bir gecenin ardından yine bir kaosla anılıyor "gerçeğin yazıcısı!"

Ruh çağırma seansı
Kaptanlarıyla başlayan yanlışlar silsilesinin iz düşümü yöneticiler önce Galatasaraylılık üzerine ahkam kestikleri günleri sonra da takıma Nonda, Keita gibi adamları gönderip aldıkları -kontenjanı nereden aldığı belli olmayan- Serdar Özkan'ı, alemci 20'likleri ekledikleri esame listesini okuyup dövüneceklerine kendi geleceksizliklerini düşünsünler. "Seyrantepe'ye böyle gidemeyiz!"diyenler iki dönem önceden başlayıp-aslında evveliyatı da olan-bugünlere gelen iş bilmezliğin ve 'hazıryiyiciliğin' hesabını versinler. Geçen senenin son maçında tribünlerde arsız sardunya gibi saçaklanan bir pankart vardı; "Gelecek sene Galatasaray ruhuyla!" demek Hakan Şükür, Hagi, Tugay ha? Evet şimdi ruh çağırma seansına buyurun... Yoksa size 105'lik Fatma Nine de yetmeyecek!!!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor