Bizim evlatlarımız
Batalla'nın attığı golün ardından Turgay, arkadaşının başını bir baba şafkatiyle okşuyor ve öpüyordu. Bursaspor taraftarı başladı ardından: "Onlar bizim çocuklarımız / Evlatlarımız!"
Bu maç bir bitişin belki ama Anadolu için bir başka türlü başlangıcın adıdır. Çok mu trajik?
Hayır. Bir öğrenmedir bu maç. Bu turnuvanın en zayıf halkasıydı Bursaspor. Bu sene ilk defa katıldığı şampiyonanın puansız ve en az gollü bir kaç takımlarından biri oldu.
Aslolan sadece onların değil futbolumuzun geldiği yerdir de. Bursaspor'un nasıl yenildiği kadar "Lig şampiyonumuzun (!) temsiliyet gücünü yani 'futbolumuzun eriştiği yeri' de tartışmalıyız.
Bu takım geçen senenin lig şampiyonu. Yani futbolu en iyi oynayan, yorumlayan değerlendiren ekip. Bunu tartışmak biraz safdillik olur. Ama 'lig şampiyonluğu'nun Avrupa'da varlığımızı ortaya koymaya ve ileri ülkeler düzeyine taşıyamayacağı ortada.
Futbolumuzu tartışmalıyız
Bu turnuva seçilmişlerin yarıştığı bir müsabaka süreci. Bu turnuvaya katılmayı 'sadece bu yıl kesintiye uğratanlar da' en az Bursaspor kadar düşünmeliler artık; eksik olan ne? Süper Kupa'yı kaldırmış, dünya 3.'lüğü yakalamış bir ülkenin takımı hiç bir varlık gösteremiyor.
Düşünülmesi gereken budur. Şimdi bir maçı değerlendirmek değil bütün bir süreci araştırmak, yenilen golleri değil futbolumuzun geleceğini tartışmalıyız.
Ve bu uygulamaları, kazanımlarla sonuçlanacak bir mesafeyi heyecanla, düzeyli bir programla- süratle geçmek de 'futbolu yönetenlerin' vazifesi.
Turgay'ın Batalla'ya gösterdiği şefkati göstererek hem de... Çünkü 'onlar bizim evlatlarımız!'
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.