Çanlar kimin için çalıyor!

Garip şeyler oluyor Galatasaray'da. Geçen sene teknik direktör kriziyle başlayan sonra gerekli görülmeyen futbolcuların -Keita ve Culio vbgönderilmesiyle devam eden ve başkanlık seçimi döneminde ortaya çıkan utanç verici o zaman dilimini hatırlayalım.

Sonra da o günlerde başkan ve yönetimi devralmak isteyen diğer adaylar arasındaki çekişmenin niteliğinin bu sürece yaptığı derin katkıyı inkar etmeyelim.

Değişen pek bir şey yok. Yöneticilerin işlevi ve yeri, teknik direktörün görev alanı, yapılan açıklamalar... Her şey Galatasaraylılık hallerinden çok uzakta seyrediyor bugün de...

Başarıya endeksli bir maratonun eksik ayağı Galatasaray'dır bugün... Kim ne derse desin... Tabii ki önce transfer edilen futbolcularda yaşanan hayal kırıklığına vurgu yapmalıyız... Bir Terim klasiğidir; önce bol ve sınırsız transfer yapılır sonra uyum aranır ki bu yıllardır hep başka türlü bir sancı yaşatmıştır Galatasaray'a... Ama bu kez büyük yanlışlar var.

Aysal hoşnut değil
Başkan Ünal Aysal şöyle bir şeyler söylemişti başarısız sonuçların ardından: "Takımda beni heyecanlandıracak futbolcu göremiyorum!" Bunu şöyle okumak gerekir bence: 'Biz Fatih Terim'e tam yetki verdik takımın hali ortada!" Ve ardından heyecan yaratacak oyuncu önerisini yapmıştı Sayın başkan: 'Kumral saçlı, açık tenli futbolcu!'

Galatasaray'ın puanlar bıraktığı Karabükspor deplasmanı sonrası futbolcularını hizaya sokmak isteyen çağrısı tüm bu iç gerilim sonrası yaşanacakları önceden görmesinden kaynaklanıyor... Terim futbolcularına kafileyi taşıyan otobüsün içinde bir toplantı anını beklemeden yapmıştı bu uyarıyı.

Toparlanmanın aciliyetine vurgu yapıyordu teknik adam... Fatih Terim gergin değil endişeli; Galatasaray yönetimi de öyle... Bu sonuçlar ve bu hal devam ederse bir kenara yazın; endişe gerginliğe dönüşecek ve ipler kopma noktasına gelecek. Madem burada taraflar yok; iki taraf da aynı yerde. Oturup hal çaresini de onlar bulacaklar... Çok geç olmadan...