Hak etti mi?

Fenerbahçe maçı kazanmayı hak etti mi? Oyuna bakılarak 'evet' demek imkansız.
Galatasaray'ı gösterdiği mücadele ve istek için, teknik heyeti de iki günde takıma verebileceklerinin azamisini verdikleri için tebrik etmek lazım. Oyunun ilk devresinde Galatasaray'ın sahanın her bölgesinde çok iyi mücadele etmesi, Fenerbahçe defans ve orta sahasını baskı altında tutması, pas bağlantılarını koparması genel görünümdü.
Kuvvetli rakipler ile bu şablonda oynayabilmenin tek şartı; Stoch ve Dia'nın defansif yönlerini geliştirmeleri ve ortaya yardıma gelebilmeleri.
İlk yarıda Stoch'un en azından kanadını ileriye doğru zorladığı, Dia'nın bunu da yapamadığı ortada idi ve iki oyuncunun kanat değiştirmeleri de sadece Stoch'un verimini düşürmekten öteye gitmedi.
İkinci yarıda ilk yarım saatte Fenerbahçe maçı Kadıköy'de oynadığını hatırladı... Topa sahip olup kanatlardan yüklenmeye başladı. Niang'ın rakip defansı zorlaması da Fenerbahçe'ye pozisyonlar getirdi.

RAKİPLERİN İŞİNE GELEN BİR SKOR
Başlıktaki "Hak etti mi?" sorusuna; hakemin hatalı kararları ile istemeden de olsa yanıt çabaları bu derbiye bence gölge düşürdü. Galatasaray stoperi Neill'in sahaya Niang'ı oyundan düşürmek için çıktığı çok belliydi.
Neill maçın 24. dakikasına kadar olan bölümde, Niang ve Stoch'a yaptığı hareketler ile ikinci sarıdan kırmızı kart görerek oyun dışı kalmalıydı.
Bu maçta ceza sahası içinde rakibin sırtına binerek deve güreşi oynamanın da kusurlu hareketlerden biri olmadığını öğrendik.
Özetle; nerede ise tüm kamuoyu tarafından favori gösterilen Fenerbahçe, elinde tek silahı mücadele etmek ve rakibi bozmak olan Galatasaray'a gerekli kora kor mücadele ile yanıt veremedi.
Kaleci Volkan'ın çok iyi oyununa şükrederek, sahadan şampiyonluk yarışındaki diğer rakiplerinin işine gelen bir skor ile ayrıldı...