Teşhis koyabilen var mı?

Bu sezon çok ilginç bir istatistiğe imza atan bir Fenerbahçe var karşımızda... Oyunların ilk yarıları dikkate alındığında açık ara lider, 2. yarılarla beraber liderin 6 puan gerisinde kalmış bir takım var karşımızda. Sadece 2. yarı skorlarını dikkate alırsak belki de küme düşmemeye oynayan bir takım var... Attığı goller ile 103 gollük rekoru kırmaya aday olabilecek bir hücum gücü varken, bugün itibarıyla ligde yediği gol sayısıyla sadece 7 takımı altına alabilmiş bir Fenerbahçe var. Diğer bir deyişle ligde maç başına attığı 2.69, yediği 1.38 ortalama olan bir takım var. Şampiyonluğa oynayan bir takımın her maç gol yemesi, anormal sayıda yüzde yüz gol pozisyonları vermesi, Saracoğlu Stadı'ndaki maçlarda dahi Volkan'ın hep haftanın futbolcusu adayları içinde olması ise gerçekten düşündürücü. Hele geçen sezonun son 10 maçında uzun süre gol yemeden maç kazanan takımın istatistikleri ortada iken. O takıma ilave ilk anda aklıma gelen Niang, Yobo, Stoch, Dia, Caner ve İlhan gelmişken.

Altyapıda önemli adımlar
Kadro zenginleşmesi yaşanırken... Takımın yaş ortalaması düşerken ciddi bir transfer kaybına da uğramayan Fenerbahçe'de bu istatistikleri birçok yönden yorumlamak mümkün elbette ve bunu 'oyun felsefemiz değişti' diye kesip atarak geçiştirmek pek mümkün değil. Daum da kanatları daha çok kullanarak rakibinin üzerine daha hızlı giden bir takımı arzu ederdi muhtemelen. Bu sene buna yönelik transferler de yapıldı ama hal böyle iken takımda ki bu ikinci yarılardaki düşüşün sebebi ne? Bu konu ile belki direkt bağlantılı belki ucundan da olsa ilgili ya da değil ama kurumsallaşma, kulübün yapılanması anlamında dev adımlar atan yönetim, altyapıya ciddi yatırım hamleleri yapıyor. Futbol altyapı gençlik geliştirme programının başına eğitim koordinatörü olarak John Bilton'un gelişi, daha sonra spor psikolojisi dalında uzman Kanadalı Prof. Peter User'in genç futbolcuların mental gelişimlerine katkı, psikolojik altyapılarını sağlamlaştırmak üzere getirilmesi önemli adımlar.