Her maç kazanç

Kupada Trabzonspor kötü, Manisaspor iyiydi. Ancak Sivasspor yeni hocalı birini nasıl yanılttıysa Denizlispor da en yeni hocalı diğerini kandırabilirdi. Direkten dönen top dışında öyle de oldu gibi. Sakat ve cezalılar Güneş'i düz bir orta sahaya mahkum etmişti. Belki takım savunması daha sağlamdı ama Ceyhun ve Sezer'in hamlede ağır kalmaları sürekli faul çaldırtıyordu. Engin, Alan, Selçuk gibi ortadan üretecek ayakların yokluğunda, çift forveti beslemek için kanatlara inmek şart derken, ortadan gelişen paslaşmada Umut'un füzesi kilidi açtı. Futbol işte ne olacağına kendisi karar verir hep. Tribün golü 90'dan beklerken yine 2010'un adamı 10'dan geldi, hem de tam 90'a. Sonrasında da seyir değişmedi. Kadro gereği sadece sağdan olabilen kanat girişimleri savunmada erirken, yine ortadan bir füze geldi.

Prestijini yükseltti
Kapsal ikinci yarıda uzun süre risk almayınca Trabzon'dan beklenen hızlı ataklar gelemedi. Oyun da birkaç şutun dışında kilitlendi, ki son gol de yine cepheden şutun sonucuydu. Her iki yarıdaki tribün görkemine tam karşılık veren baş oyuncu Serkan'dı. Umut için de prestij yükseltici bir maç oldu. 11'in 4'ünün değiştiği bir maçta Teo için karar vermek zor. Lâkin fizik eksiği olduğunu görebiliyoruz. 'Zamana ihtiyacı var, uzun vadeli düşünmek gerek demek' en kolayı. Sezer'in de formanın ağırlığına alışıp aşama yapması lazım. Değişmeyen huylar: Giray'ın top vermek için en zordaki adamı bulma yeteneği hayranlık falan uyandırmıyor. Cale'nin kibar savunması başa iş açıyor. Ömer Aysan'ın taç için hakeme itiraz etmesi hoş olmuyor. Her gol, her bilinçli atak, her galibiyet bu sezon için kazanç. Taraftar, takım Dünya Kupası'na doğrudan katılacak ve bunun için hazırlık maçları yapıyor gibi bakmalı. Güneş'in ciddiyeti ve deneyimi bu destekle parlak bir gelecek hazırlayacaktır.