10 Mart 2010 | Çarşamba

Arda kalanlar...

Güneş geldiğinden beri ilk kez beklenmedik bir tablo sergiledi Trabzonspor... Fenerbahçe ve Galatasaray yenilgileri bile olağandı ama Gençlerbirliği maçının ikinci yarısındaki teslimiyet anormaldi. Bu "Eski 45'liklerden Esintiler" kaydını iyi incelemesi lazım bordo-mavili takımın... Aslında maça çok baskılı başladı Trabzon. Tam da Şenol hocanın dediği gibi ilk 25 dakikada rakibine nefes aldırmadı, ki oyunun dörtte birine denk gelir. Ancak nerdeyse ilk karşı atakta gelen gol işin rengini tümden değiştirdi. İnsan düşünmeden edemiyor, hakem pozisyonu ofsayt olarak değerlendirse maçın seyri nasıl olurdu acaba, diye. İlk bölümdeki baskıya rağmen golün gelmemesinin en önemli nedeni, rakibin sol savunmasını hırpalayan bindirmelerde yapılan ortaların son derece etkisiz olmasıydı. Sol taraf derseniz, orası zaten var ama yok. Şunu da defalarca söyledik: Trabzonspor'un başarması için orta sahada Selçuk ve Colman'ın aynı anda iyi oynaması gerekiyor. Cumartesi akşamı Colman yine "uzaylı" kontenjanına geçince bu gerçekleşmedi. Serkan Balcı'nın insanüstü gayreti de olmasa, o orta sahayla oyunu rakip alana itelemek mümkün değildi. Şenol Güneş, kesinlikle Trabzonspor'un ideal hocası bana göre. Hocayla oyuncu değişikliği düşüncelerimiz pek uymuyor, o başka. Colman'ın yerine Gabriç değil de Ceyhun Gülselam tercih edilip Selçuk ile dönüşümlü ileri çıkış deneseler, belki de ikinci yarıda o kadar mahkum oynamazdı ev sahibi. Kenar girişimlerini düzeltmek için seçilen Gabriç'in "klasik deyimiyle" maç eksikliği öyle sırıttı ki gol vuruşu dışında tabii!

Trabzon ligi beşinci bitirir

Stoperlerin topu oyuna sokma eksiği, orta sahanın gününde olmadığı maçlarda kaçınılmaz bir kısır döngü oluşturuyor. Ne Giray ne de Egemen bu eksiklerini giderme gibi bir istek sergiliyor. İşin ilginci, bu ikilinin rakibin önünü kapattığı son dakika pozisyonunun devamında Egemen'in cılız dış pasının Serkan'ın önce vücudunu sonra da nefesini kullanması sonucu gole uzanmasıydı. Trabzonspor teknik kurmaylarının son rakiplerini iyi analiz edemediği görüşündeyim neticede. Oyunun gidişine müdahalede de eksiklik sergilediler gibi. Fenerbahçe maçından sonra rakibin bu kadar pas yapabildiği tek maçtı bu. Hepsi ayağa top yapma hevesinde olan Eskişehir'de asıl organizatör görevini üstlenen Sandro'nun kontrol altına alınmamasını da anlayamadık. Beden eğitimini boş verip matematiğe dönersek, bordo-mavililer tüm istatistiklerde rakibine yine de üstünlük sağlamayı başardı. Diğer dikkat çekenler mi? Birkaç ay öncesinin kayıp adamı Engin'in yokluğunda aranması mutluluk verici. Onur'daki özgüven ve iyi kalecilik görüntüsü kalıcı olur inşallah. Güneş her oyuncusunda çıkış sağlarken, Cale'nin milli takım moraline rağmen kapasitesinin altında seyretmesi üzücü. Hoş bir transfer sürprizi olan Ömer Aysan, hakem, kart ve faul konularında daha akıllı olursa hızla yükselebilir. Ve… Trabzonspor bu ligi beşinci bitirir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor