11 Kasım 2010 | Perşembe

Yayıncıya yazııık...

Kime yazık? Yayıncı kuruluşa yazık. Ne diye? Büyükler geride kaldı, dekoder satışları düşecek diye... Trabzon-Galatasaray maçı bitmiş, koca koca yorumcular teknik analiz yapacağına bunu söylüyor vatandaşa. Yayıncı kuruluş büyük para vermiş de şimdi dekoderler geri iade edilecekmiş de... Bu ligi 40 yıldır izlerdim, İstanbul eksenli yapılanmasını, paraya tapan doğasını bilirdim de bu kadar oligarşikleşeceğini, sporu bu denli sermayenin hizmetine layık göreceğini yine de kestiremezdim. Trabzonspor lider oldu; vah vah, yayıncıya yazık. Kamyon dolusu parayı ligimizin marka değeri için vermişmiş. Futbolumuz için saçını süpürge etmişmiş. Tıpkı o yaygın medyada yıllarca köşeleri tutan üstatlar gibi. Hangi futbolumuz, hangi marka muhterem? Kulüplerin Avrupa'da dökülmüş, milli takımın şurda birkaç yıl önce devlet başkanına, Erzurum Sümerbank'tan takım elbise hediye edilen ülkeye yenilmiş, senin yılda trilyon alıp Armani'den giyinen, helaya bile yüzbinlerce euro'luk arabayla giden ama topu şurdan şuraya dürtemeyen sahte yıldızların fena sırıtmış. Yazık! Futbolseverimize mi? Hayır, yayıncı kuruluşa... Bir ülkede bazı taşra takımları sonunda bir damar yakalamış, "takım oyunu" diye bir şeyi bayağı geliştirip üst sıralara tırmanırken oturduğu yerden üzüntü icat etmek sadece bizim yorumculara mahsustur herhalde. Bursaspor şampiyon oldu, yazık! Trabzon-spor lider, çok yazık!

Şampiyon olunsa ne olur...
Bak kardeşim, biz kimseye "Lider olamazsın, şampiyon olamazsın" demedik. Dahası, yorumcu olamazsın da. Olursunuz, oluyorsunuz, aslında olmanın anlam ve değer yitirdiği bir ortamda. Paranızı da alıyorsunuz tıkır tıkır döviz bazında. Size ne yayıncının ödediği paradan. Siz teknik adamların, sporcuların verdiği emekten bahsedin bize, saygınızı gösterin sistematik çalışanlara. Öte yandan... Her şeyin paraya, çıkara tahvil edildiği, insanlık onurunun, emeğin, temizliğin bu denli dışlandığı bir çağın, bu globalizasyon denen merete yetişebilmek için kendini parçalayan egemenler ülkesinin liginde şampiyon olunsa ne olur olunmasa ne? Oysa korkacak bir şey yoktu Trabzonspor'un liderliğinden. Kazım Koyuncu'ların, Fuat Saka'ların, Yılmaz Okumuş'ların, Nihat Genç'lerin sevdasıydı o. Belki biraz fakir ama her daim kanaatkarlardı.
Unuttunuz mu, eskiden dayakla bile doyarlardı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor