14 Mayıs 2010 | Cuma

Ey yüce futbol!

Demokrasi dağa kaldırılırken, insanlar mışıl mışıl uyuyorsa.
Gizli kameralar noktayı koyuyorsa, puştluk adına.
Tecavüz edilen minicik kızların çığlıklarını, yetkili şahıslar bile ancak 2 yıl sonra duyuyorsa.
Ve insanları dondurarak uyutan eğlence oluyorsa futbol.
Kudret sendedir.
Ey yüce futbol!

***

Politika, bal gibi futbola bulaşıyor da, bazı yöneticilerin damarlarında soysuzluktan başka bir şey dolaşmıyorsa.
Sevilip sayılmayanlar, namussuzluğa olta attığı için denizlerin ustası sayılıyorsa.
Herkes içindeki sinemalarda, her türlü filmi çeviriyorsa.
Ve paranın etrafında dönüyorsa dünya.
Servet sendedir.
Ey yüce futbol!
***

Futbol izleyicileri bile, pozisyona bu kadar yakın olup, hâlâ doğru karar veremiyorsa.
Üstelik her taraftar kendi kirine alkış tutuyorsa, arsızca.
Ve kin muharebelerinde kan kokuyorsa ortalık.
Nefret sendedir.
Ey yüce futbol.
Sezon başında fal açanlar, güçleri yetmeyince sızlanmaya el açıyorsa.
Kalleşlikle uzlaşanlar, kazanca ortak olmasın diye emekçi takımları yanlarından uzaklaştırıyorsa.
Göz gözü görmüyorsa ihanetten.
Kulüp yazarlarını otlatan kurt oluyorsa yöneticiler.
Haramiler adaleti 40 satıra bölüyor da, kimsenin itirazı olmuyorsa. Şerbet sendedir.
Ey yüce futbol.
***

Yöneticilerin dilinin üstü ticaret, altı baklaysa...
Baklayı ağzından çıkaranlar, canını çıkarıyorsa adaletin.
Büyük takımlara servis yapan garson oluyorsa medya.
Sezonun sonunda teknik adamlardan çok, yöneticilerin başarısı kutlanıyorsa.
Yöneticiler gelecek sezon için, şimdiden randevu alıyorsa şampiyonluktan.
Hasret sendedir Ey yüce futbol.
***

Gücüne inanmayan taş olsun.
El üstünde taşıdığımız.
Ayaklar altındaki cüce futbol!

***

ŞIK OLMAYAN LATİFE

Şimdi futbolun bir tarafında, "Deniz ölüyse, balıklar da ölüdür" diye düşünenler var.
Diğer tarafında, "bir bavulun içindeki cesedin Şükrü Saracoğlu'nun kapısına bırakıldığını" düşünenler.
Fenerbahçe ve Trabzonsporlu futbolcuların üzerine yük bindirmeye...
Ve tarihi bir maçı zan altında tutmaya kimsenin hakkı yokken.
Sadri Şener'in, Fenerbahçe maçı için söylediklerini, "şık olmayan latife" sayalım.
Kimsenin gülmediği bir şaka.
Ve pazar günkü finalin akışına bırakalım kendimizi.
***

Çünkü bilinmelidir ki... En kolay üreyen gerçektir, mahşer akşamları.
Ve en zor sönen yangınlardır, futboldaki nefret yangınları.

* * *

EFSANE TÜCCARLIĞI
Galatasaray'da maziyi mundar edenler için en güzel tanımlama, eski başkan Faruk Süren'den. "UEFA Kupası antika oldu ama biz hâlâ onu konuşuyoruz." Bu demektir ki... Efsanelerin ticareti olmaz.

* * *

PARA-LANMAK!
Eski futbolcuların, ekranda kişisel komplekslerini kusup, üstüne para aldıklarını görünce. Yeni gazeteciliğin kimler için icat edildiğini daha iyi anlıyorum.

* * *

HER ŞEY ORTADA!
Ne zaman ki iyi futbol Fenerbahçe takımının başına taç olacak. O zaman Daum'a, futbolun gönlünde bir taht bulacağız. Yoksa Daum'un bizde yeri yok.

* * *

ADNAN POLAT'IN BEDELİ
Galatasaray takımında, bugün futbolcuları "satılsın" diye işaret edenlerin önünde gerçek suçlu duruyor.
Adı Adnan Polat...
Her şeyin mimarı da o, mühendisi de...
O şalteri indirdi, onun şımarttığı kaptan da, arkadaşlarına tur bindirdi romantik saatlerde.
Takımda Rijkaard'ın çetelesini tutan katipler, onların saflarını tuttular.
Kaçacak yeri kalmayanlar gerçeğe sığınır. O yüzden Adnan Polat diyor ki... "Tek suçlu benim!"
O halde Leo Franco gibi Polat'ın da ödeyeceği bir bedel olmalı.
Ayakları kopmuş, ruhu uçmuş aslan heykelinin önünde poz verip. "Keyfe keder yönetimim ve bazı futbolcuları şımarttığım için özür diliyorum" demek gibi mesela.
Ya da gitmek gibi.

* * *

BURSASPOR'UN HAKKI
Bursa'da pazar günü tarihi bir gün.
Bayram yerine çevrilmiş bir stat ve kendi takımını da, rakibini de alkışlarla karşılayacak bir kitle.
En azından gelecek sezon, Beşiktaş taraftarının da, o statta yeri olduğunu gösteren bir duruş.
Bursaspor'u savunmak için o kadar çok haklı nedenimiz varken...
Pazar günü sonuç ne olursa olsun, şampiyon gibi eğlenmek onların hakkı.
Ve her türlü şartta, omuzlarda Ertuğrul Sağlam resimleri.
Ertuğrul Sağlam kadar hiç kimse hak etmedi bu gururu.

* * *

KULÜP OLMAK
Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı, dünyanın en iyi oyuncularından Amerikalı Diana Taurasi'yi renklerine kattı. Demek ki bu kez Avrupa şampiyonluğu hedef alınmış. Bu demektir ki Fenerbahçe Kulübü, futboldan ibaret değil. Bu bile, büyük kulüp olmanın belgesi.

* * *

SPORA DARBE!
Tütün ve alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, Efes Pilsen'in sponsorluğuna engel geliyor. Türk sporuna tarihi bir hizmet veren Efes çağdışı düşüncelerin kurbanı oluyor.
Uyuşturucunun altın çağını yaşadığı bir ülkede.
Spor gençliğinin önü nasıl kesilirmiş görelim diye...

* * *

HAFTALIK
Yılın en olgun emekçisi Galatasaraylı Emre Aşık seçildi.
Herkesin gönlünde...

* * *

Selçuk Şahin performansının yükselmesinin sırrını sevgilisine borçluymuş.
Eeee şampiyonluk primini de, sevgilisine verir artık!

* * *

Lippi, Romalı Totti'yi milli takıma almadı.
Ahlaksız adamlara karşı hâlâ tepki gösterebilen teknik adamlar mevcut.
Bizde olmasa da.
Yılın gerçeği.
Bu ülkenin hakem sorunu var.
Çünkü hakem yok.

* * *

Yılın bombası Arda Turan.
Parlayan her şey altın değildir.

* * *

Bayan sporculara artık "kadın" denecek!
Kadınlığın ruhuna saygı göstermekte, biraz geç kalındı galiba.
Baylar ve bayanlar tarafından.

* * *

Ümit Özat gibileri bu ülkede teknik adamlık yapacaksa. Çok yazık!

















Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor