29 Eylül 2010 | Çarşamba

Gönül gözüyle

Her parlak şeyin arkası karanlıktır.
O yüzden Fenerbahçe'de 6 golün ışığına bakıp, kimse aldanmasın.
Gönül gözüyle bakmak, gerçekleri görmeye yetiyor zaten.

* * *
Savunmanın rütbesi dirençtir, çabukluktur, akıldır. Fenerbahçe'nin sezon başından beri, en sıradan rakipler karşısında bile, savunmasında yaşadığı pozisyon yağmurunu izliyoruz.
Böyle bir acizlik yok. Rakibe sunulmuş bir anahtar destesi!..

* * *
Bilica'nın ne futbol kalitesini tartışabiliriz.
Ne sportmenlik ruhunu.
Hepsinden sınıfta kalmış birini savunanlara, Kasımpaşa maçındaki Bilica'yı gözlerine sokarız. "Son kanıt" olarak...

* * *
Fenerbahçe'
de sadece savunma değil.
Rakibin at oynatmasına izin veren, içler acısı bir orta alan var. Hey gidi Mehmet Topuz!.. Düşünüyorum da, Aziz Yıldırım'ın otomobil kullanarak transfer ettiği bir adam, aldığını verememekten hiç mi gocunmaz?
Hiç mi sıkıntı duymaz, bunca eleştiriden? İçinde aşk olmayan adama ne kadar destek verirseniz verin, ayağa kaldıramazsınız. Fenerbahçe sahaya eksik çıksa, çok daha kazançlı çıkar emin olun.
Varlığı kazanç olmayanların, yokluğu kayıp sayılmaz çünkü.

* * *
Kaçacak yeri kalmayanlar gerçeğe sığınır.
Bu takımdan gitmeyi hak ettiği zamanlar da olmuştur ama... Alex'in bu sezon Fenerbahçe'deki varlığı, kanun hükmünde bir kararnamedir.
Maçın özelikle son çeyreğindeki Alex, bir futbol takımının bireysel sihre her zaman ihtiyacı olduğunu belgelemiştir.
Hele ruhu oturmamış bir takımda.

* * *
Bir adama parantez açıyorum. Mamadou Niang... Fenerbahçe'nin, Kasımpaşa'ya üstünlük kurma düşüncesini o üretti. Kasımpaşa'yı da Dia ile birlikte o tüketti. Fenerbahçe savunmasının verdiği zararın yükünü de üstlenirken...
Kartvizitinde kral yazanların, nasıl biçare olduklarını gördük biz.
O yüzden aslolan kartvizite basılı olan değil, gördüklerimizdir. Fenerbahçe taraftarı, Kasımpaşa maçından sonra Niang'a sesleniyordu. "Sakın değişme. Böyle çok iyisin."

* * *
Haftanın en önemli adamı Beşiktaşlı Erns'ti...
Bu sezon harika bir performansı var.
Mütevazı görüntüye, görkemli bir yaratıcılık.
İhtimali ihtilale çevirecek kadar sadık bir işçilik.
Ondaki sabır, Beşiktaş'ı kaç zamandır besliyor. Beşiktaş'ın maç içinde tükenmeye yüz tutan zamanlarında, çözümü o üretiyor. Antalyaspor karşısında galibiyeti örgütleyen liderlik de ona ait.
Gollerin üretimindeki mühendislik de.
Açılın lütfen!..
Herkesin parmakla gösterdiği adam geçiyor. Fabian Ernst..."

* * *
Futbol olarak hiçbir büyüğün diğerinden bir farkı yok. Galatasaray'ın da, sadece bireysel becerilerle ayakta kaldığı Büyükşehir Belediye macerası vardı.
Gecenin adamı Milan Baros...
Gecenin anlamı da Alpaslan Dikmen...
Tribün ruhu, gerçek sportmenleri unutmuyor, unutturmuyor. Ruhu şad olsun.

* * *
Yavuz Seçkin'in Fatih Terim kimliğiyle, Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar'ı işlettiği şakayı izledim. Hayat size limon veriyorsa, limonata yapın beyler! Yüzünüzü ekşitmeyin.
Sararmış renginiz bile, insanları mutlu etmeye yettiği için...
Yavuz Seçkin'e de, Fatih Terim siluetine teşekkür edin.
Siz böyle daha ilginçsiniz.! Bırakın bu ciddiye alınma ayaklarını!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor