Hiçler gecesi

Alex ve Emre'nin olmadığı bir başlangıçta, bütün yükün savunmaya düşeceği açıktı. Ama Stoch denen bir sihirbazın varlığı da apaçıktı.
Dün gece maçın başında Stoch'un attığı o imkansız gibi görünen golü görünce, Marcel Camus'ün 1959 yapımı Siyah Orfe filmi geldi aklıma.
Filmde, 10 yaşlarında bir çocuk eline gitarı alır, yanında küçük bir kız ve bir çocuk daha vardır. "Çabuk olalım" der "Güneşin doğmasını sağlamamız gerek, gecikirsek doğamaz."
Gecenin güneşini doğurmak için elinden gelen her şeyi yapan adamdı Stoch.
Ama diğerlerine baktım ıssız adamlar. Golden sonra rakibi uyutmaları gerekirken kendileri uyudular.

* * *

Takıma baktım, Cristian kayıp uzmanı. Mehmet Topuz aylardır yok ama korunuyor.
Ziegler gitse dönemiyor, dönse gidemiyor Birçoklarının Stoch'a sorması lazım. "Aynı takımda nasıl oynuyoruz?" diye.
Aykut Kocaman'ın, Beşiktaş maçını düşünüp, Alex'i "yardımcı oyuncu" rolüne soyundurması da, korkak teknik adamlığın, geceye yansıyan aynası.
Aykut Kocaman'la Fenerbahçe'nin kaybedeceği daha çok şey var.

* * *

Samsunspor, birimiz hepimiz duygusunun temsilcisi olarak, galibiyeti hak ederken...
Gekas, kaşla göz arasında işi bitiren adam olarak öne çıktı.
Hayatının sonbaharında bile, Fenerbahçe savunmasının ipliğini pazara çıkaran adam olarak.