16 Şubat 2013 | Cumartesi

Adamlık!

BATE Borisov maçında Webo'ya baktım.
Fenerbahçe'ye transferine şüpheyle bakılan adam, maç boyu bir atın koşması gibiydi.
Rakibini baygın bırakacak kadar mücadele etti. Üstelik üzerinde Meireles'in ölüsünü taşıdı. Umut, inanç ve sevgi onda fazlasıyla vardı.
Meslek ahlakı da su götürmez biçimde ayaktaydı.
Webo'nun adamlık albümünde fotoğrafı asılıdır.
En azından kalbimizde.

***
Meireles'e baktım.
Hırpani kılıklı adamın (!) arka arkaya attığı iki tekmenin futbolla ilgisi yoktu.
Forma sevgisiyle hiç yoktu.
Ne diyelim, "Meireles ruhundaki virajı alamadı da, akıl tutulmasına mı saptı" diyelim?
Bazı adamları sık sık affetmenin, onu ahlaksız yapacağı gerçeğini, toprağa mı gömelim?
Yoksa Galatasaray maçında sahadan atılırken Fenerbahçe armasını öptüğü için, Meireles'in hırsını öne çıkaranlara hak mı verelim?
Futbol böyle bir şeydir.
Akşam ölen sabah dirilir.
Mücadele edenlerin heykelleri çabuk yıkılır da, o forma, en kısa zamanda yine Meireles'e verilir.
***
Biz garip bir ülkeyiz.
Adamlıktan en kolay bizde söz edilir.
Hafta içinde ne diyordu Fatih Terim? "Bizim amacımız iyi futbolcu yetiştirmek değil, adam yetiştirmek!"
***
Fatih Terim, futbolun kriz anında kendini kaybetmekten kurtulamamış biri olarak, yansıttığı fotoğrafları inkar edebilir mi?
Kazanırken başka, kaybederken başka!
Galatasaray yöneticileri, "Rakibimiz Fenerbahçe değil Barcelona" diyen bir teknik direktörü alkışlarken, takımın içinde adamlıktan çıkmış fotoğrafların hükmü olur mu?
Rakibi küçümsemenin bu ülkede getirisi bol diye, adamlık arazisine tohumlar mı ekilmektedir?
Burak Yılmaz, Melo ve Engin Baytar gibi isimlere arka çıkanların, adam yetiştirme projesinin neresinde durduğunu sorgulamak kimin haddinedir?
***
O Burak Yılmaz, sahte penaltıya balıklama atlarken, hangi yönetici "adam gibi" tepki koydu?
Melo takım arkadaşını soyunma odasında döverken, sahanın içinde çirkinliğin tüm hallerini sergilerken adamlık hangi sahnedeydi?
Engin Baytar adamlığın saz eserlerini mi seslendirdi sahada?
***
Aziz Yıldırım'a gelince.
Görevini yapan gazetecilere, "Sizler maymun gibi koşturuyorsunuz?" demekle, bir meslekten intikamını alan adam pozu mu veriyor?
Yoksa küçük işlerin büyük adamı (!) olarak, çaresiz fotoğraflar çektirmeyi gurur mu sayıyor?
Adam olan herkesin mesleğine saygı duyar!
***
Yarından tezi yok, herkes kendini telefonla arasın.
Karşılarına bir adam çıkacak!
Çekinmeden konuşsunlar!
İstedikleri kadar bağırıp, çağırabilirler.