09 Temmuz 2013 | Salı

Başkaldırı

İnsan olmanın verdiği güç ve gurur, futbol için de geçerlidir.
Çünkü futbol sadece futbol değildir.

***

Bir takım düşünün, ülkesi savaş halinde.
Savaş başladığında, bombaların yağdığı sokakların çocuklarıyken, şimdi bir futbol takımı haline gelmenin sırrına ermişler.
Kimseyle kıyaslamayalım.
Irak U 20 takımına, çocukları harcamak üzerine kurulu savaştan kalan en değerli hazine olarak bakalım.
***

Bir araya gelme şartlarını kendileri oluşturmuşlar.
Tecrübeyi taştan kalelerle kazanmışlar.
Top oynadıkları sokaklar bile cephelere açılırken, onlar hayallerinde büyük denizlere açılmışlar.
Sofraya bir tabak daha koyarak doymuşlar belki.
Ülkelerindeki sürüngenlerden fırsat bulup da, özgürlüğün tadını, o futbol topunun peşinde koşarken çıkarmışlar.
***

Suyuna gitmemişler çaresizliğin.
Direnmenin en soylu yanına sığınmışlar.
Takım oyununda buluşuyorlar.
Birimiz hepimiz duygusunun öznesinde.
Rakip takım tarafından teslim olmaları için oluşturulmuş şartları, ellerinin tersiyle itiyorlar.
Koşuyorlar, koşuyorlar...
Bütün olumsuz şartlara kafa tutan gerçeğin adını yarı finale yazdırdılar.
Mucizeleri harekete geçiren en önemli gerçeğin, ruh olduğunu cümlemize göstererek.

***

Irak, çocuklar verdi savaşa.
Böbrekleri çalınan çocuklar, bombalara kurban çocuklar.
Karşılığında direnişin sembolü olarak kahraman bir takım aldı.

***

Aynı sokakta oynayan çocukların oyunlarını ne kadar bozarsanız bozun.
Ne kadar silahşörlük yaparsanız yapın, bombalar yağdırın.
Onların büyürken edindikleri gerçekleri öldüremezsiniz.
O yüzden futbol, sadece futbol değildir.
Ölümle kuşatılmış bir ülkede, savaşa ve dünyaya başkaldırıdır.
***

Direniş çok zaman çaresizlikten doğar.
Çöküntüler de zenginlikten.
Bizim ülkemiz parayı bulduktan sonra, ruhunu kaybetti.
Yabancı cennetiyiz. 6 yabancı yetmiyor, 10 yabancıya çuvalla para ödüyoruz ve kavga veriyoruz üstelik.

***

Gençlerine sadece milli takım düzeyinde güvenen bir sistem var.
Kulüplerde genç futbolcu oynatmak yürek işi.
Onların kişilik gelişimine yönelik yatırım için tek kuruş harcanmıyor.
Her an çökmeye müsait halleri, paranın ve havalanma sisteminin de etkisiyle, onları yolundan çevirebiliyor.
Yöneticileri sorunlu ülkenin çürük meyvelerine dönüşüyorlar.

***

Büyük kulüplerin yöneticileri, işlerine gelen elbiseyi dikiyor.
Görüyoruz ki, herkes kendi federasyonunun başkanı.
İşgal taburlarından neyi kurtarabiliriz? Gençlerimizi mi?
Adaleti mi? Geleceğimizi mi?
***

Sportmenliği ve zarif yöneticiliği azaltarak çoğalacağını zannedenler, yabancıları azaltarak çoğalmayı denesinler.
Hayatta her şey para değil.
Bakın Ramazan geldi.
Biraz da insanlık gelsin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor