03 Haziran 2014 | Salı

Yaz güneşi

Galatasaray, Caner Erkin'i istiyor.
Kendi forması altında yok ettiği bir futbolcunun, Fenerbahçe'deki varlığına saygı duyduğu için mi?
Yoksa Caner'in Fenerbahçe transferine"olabildiğince" zarar verebilmek için mi?
Ezeli rekabet ebebi rezalete dönüştüğünden beri.
Bunlar alışık sahneler. Buna kötülüğün kudreti deniyor.

***

Burak Yılmaz 5 yıllık yeni mukaveleye imza attı.
Eskiden mukavelelere özel şartlar konurdu.
Burak Yılmaz için konulacak tek madde var. "Bir daha emek hırsızlığı yapmamanı rica ediyoruz!"
Böyle bir şey mümkün mü?
Sportmenliğin kemikleri sızlarken!

***

Salih Uçan, Fenerbahçe'den ayrılmak konulu söylemlerin çemberinde.
En verimli olduğu yılları kulübede geçirmek istemiyor. "Forma verilmez alınır."
Ersun Yanal, Salih'e ne kadar negatif baksa da... Salih'in bilmesi gereken bir şey var.
Bazen o formayı giymesine teknik direktörü bile engel olamaz.
Yeter ki istesin!

***

Fenerbahçe ve Milli Takım'ın özel futbolcularından biriydi Sedat Karaoğlu.
Parlak bir futbol hayatı oldu da, ömrünün son zamanlarında "unutulan sanatçılar" gibi gözlerini yumdu hayata.
En yakın dostu Selçuk Yula'ydı.
Birbirlerini özlediler belki de.
Mekanları cennet olsun.

***

Yıldırım Demirören'in yanında iki Fenerbahçe taraftarıyla yayınlanmış fotoğraf sosyal medyada ses getirdi.
Bunda yadırganacak ne var? "Adalete Fener yakmak", Fenerbahçe'yi yakmaktan bin kere kutsaldır.
Hukukun varlığını tanımlamak için, Fenerbahçe bu mücadeleyi kazanmak zorunda.
Aksini düşünenlere sorularım var.
Benzin içmiş ejderhanın, ateşini Fenerbahçe'ye üflemesi midir adalet?
Yoksa mönüsünde sadece "Fenerbahçe" yazan bir lokanta mıdır?

***

İltimaslar diyarında...
Sadece Fenerbahçe üzerinden adaletin belgesini ortaya koymanın adına derin adalet denir.
Derin adaletle haksızlığın izdivacına da "hukuksuzluk" denir.
Kulüplerin renklerine ve savunduğu değerlere göre muamele gösteren hukukun, bizleri nereye sürüklendiğini söylemeye gerek yoktur.
Bir ülkenin hukuku, hukukun ipe çekildiği yılların bedelini Fenerbahçe'ye ödeterek göstereceğini sanıyorsa.
Yanılıyor.
Çünkü bazen gerçek adalet kişilerin istediğinin dışında gerçekleşir.
Buna "ilahi adalet" denir.
Ne kadar gecikirse geciksin.
Bir son buluşma olacaktır.
Ha sahanın ortasında.
Ha musalla taşında!

***

Fenerbahçe'yi bu yalnızlığı için seviyorum.
Dik duruşu için.
Sisteme sırnaşmadığı için.
Toplumsal jeneriğini hiç değiştirmediği için.
O yüzdendir ki gururun ve onurun da en sevdiği kelimedir Fenerbahçe!
Yaz güneşi gibi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor