03 Eylül 2019 | Salı

Görsel şölen

Fenerbahçe-Trabzonspor maçının özellikle ilk yarısında sanki "görsel bir şölen izliyorum" dedim.
Fenerbahçe iyi bir takım olmuş ama maçı kopartması gerekirken "pozisyon tutulması" yaşayan haline takıldım.
Yanımda bir arkadaşım vardı da; ilk yarının sonlarında Fenerbahçe'nin kaçırdığı net pozisyonlara bakıp;
"sana iki tane net pozisyon versem bana oradan bir galibiyet çıkarabilir misin?" diye sordum.
Gülümsedi.
Ben devam ettim, "Fenerbahçe bu maçı kazanamaz!" "Niye?" diye sordu.
"Bu takım ilerleyen dakikalarda nefes tutulması da yaşayacak!" H H H
Aynen öyle oldu, son haftaların en yorgun takımı farz edilen Trabzonspor maçın sonlarında ayaktaydı ve galibiyete inancını da fizik gücünü de yitiren Fenerbahçe oldu.
Uğurcan faktörü sonuçta etkili oldu, Ersun Yanal'ın yanlış adam değişiklikleri de beraberliğin sonuçlarını oluşturdu.
Futbol istatistiklere de bakmaz ustaların telaşına da!
Trabzonspor gerçeği de önümüzde duruyordu zaten.
"İlk 15 dakikadaki kıyameti atlatan bir takımı yenmek zordur. Hele yardımlaşma üst düzeydeyse ve kaç zamandır bu statta kaybetmemeye bağışıklık kazandıysa!" H H H
Geçen sezon Malatyaspor'dan 5 gol yediği bir maç vardı Trabzonspor'un.
O golleri rakipten değil içeride kurulan çeteden yemişti.
Ünal Karaman kötürüm dalgalardan takımı aldı, gergin yelkenlerle yeniden denizlere açılan bir anlam yüklendi.
Hiç sızlanmadan kimseyi suçlamadan gençleriyle bugünkü takımı yarattı.
Şimdi biz buna "pupa yelken" diyoruz!
H H H
Teknik adamlığındaki yaratıcılığı bir yana Ünal Karaman'ın zarafet potansiyeli birçok teknik adamda az bulunur bir gerçektir.
Onun haksızlıklar karşısında kurduğu cümleler bile karanfillidir.
Futbol toplumuna rahatlık veren ses tonu futbolculuk yıllarından kalan asaletin ve olgunluğun yansımasıdır.
Ondaki yeni Trabzonspor gerçeği de ütopya olmaktan çıkmış ve yeniden anlam kazanmıştır.
Gençlerle zaman kaybedeceklerini düşünen nice teknik adamın aksine onun gençlik tasarımına gösterdiği özen bunun kanıtıdır.
H H H
Hafta sonu adaletsizlik raporu!
"Tarih hesap sorar" gibi bir söz vardı eskiden!
Ne tarihi ne hesabı!
Şimdi elimizde sağlam deliller var.
Eski güzellikler kötüler tarafından teslim alınmış!
Gördük ki bu sezon erken çıkılmış adaletsizlik avına!
Üçüncü hafta birinci perde!
Hakemlik ve adalet yine yerde!
Maç sonu teknik adam sızlanmalarının öznesi; "ganimetin gerisi nerde?" Bekleyin az ilerde!
H H H
Düdük bir hakemin kuyruğu değil onurudur!
Hakem işbirlikçi değil adaletçidir.
Bir adamın sahadaki katliamı onun kariyer yapmasına neden olacak, bunun adı futbol olacak ve futbol da erkek oyunu sayılacak öyle mi?
Sahibinin sesiyle adaletin nefesi olmak arasındaki tercihini bu biçimde yapanlar, düdüklerini çukura atsın!
Beyin ölümü gerçekleşmiş adamların ağzına hala düdük verilecekse ceremesine katlanacaktır!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor