02 Haziran 2020 | Salı

Ayak oyunu

Son yılların en başarılı teknik direktörü kimdir derseniz gözümü kırpmadan Şenol Güneş derim.
Beşiktaş'a tarihi sezonlar yaşatması bir yana milli takımı pırıl pırıl gençlerle Avrupa Şampiyonası finallerine taşımasını örnek gösteririm.
Gökyüzünden bir yıldızı indirir Şenol Güneş'in göğsüne rozet yaparım.
Kimsenin diyecek sözü olamaz.

***

Ardından "Abdullah Avcı" derim.
Bir ilçeden her yıl şampiyonluğa oynayan bir takım yaratmak kimsenin harcı değilse kişiye özel başarının sahibini işaret ederim.
Asalete yeşil ışık yakılmayan bir ülkede kaçırdığı şampiyonlukların elinden zorla alındığını da bilirim, hakemlerin adalete düdük çalmadığını da.
Serkan Çınar ve Bülent Yıldırım hala damgalı geziyorlar, hakemlikten muaf olarak.
Beşiktaş'ta yarım kalan sezonun Abdullah Avcı için iş kazası olduğunu işaret ederken Abdullah Avcı'nın yaptıklarının yapacaklarının teminatı olduğunu ilan ederim.
Mucizelerin ismi olarak!

***

Gelecek sezon için en çok konuşulan iki teknik direktör var;
Okan Buruk ve Erol Bulut.
İki başarılı teknik adam da buralara tırnaklarıyla kazıyarak geldiler ama ikisi de Abdullah Avcı'nın ekip çalışmasının ürünü.
İkisinin de yeteneğine diyecek yok, ikisinin de duruşunda zarafet var.
Türk futbolunun geleceğine nasıl imza atacaklarını da hep birlikte göreceğiz.
Abdullah Avcı için Okan Buruk ve Erol Bulut'la yaptığı ekip çalışmasının gururu çok şeye bedeldir.
Bu ülkede teknik direktör üretimine imza atan kaç adam tanıyorsunuz?

***

Ligin ikinci açılışına az kaldı.
Bütün mesele bu şartlarda başlayan bir ligin insan canına zarar gelmeden bitirilmesi.
Ve her zaman gördüğümüz lig sonu adaletsizlik manzaralarının son bulması.
Hepimizin hayatta yanılma payı mevcuttur.
Yanılmayacağım tek şey bazı hakemlerin tetikçiliklerinden asla vaz geçmeyeceğidir.
"Hakemlerin oluşturduğu koşullarda elde edilen başarıların hiçbir hükmü yoktur" derim.
O yüzden Ümit Öztürk gibi hakemlere maç vermenin cinayet olduğunu yeniden beyan ederim!

***

8 maçlık yeni macerada özellikle üst katlardaki teknik adamlara seslensem.
"Bir maçta hakemin haksız kazancı size yönelir de siz de onu kabul ederseniz lütfen o koltuğu bırakın!" desem kim ilgilenir acaba?
"Ganimeti reddetmek en büyük asalettir" desem hangi başkan veya teknik adam bu cümlenin altına imzasını atar?
Bekleyip göreceğiz!

***

Virüsün oluşturduğu şartların vicdanları ayaklandıracağını, "battık" diyenlerin meselenin para değil yürek olduğunu anlayacaklarını düşünüyorum.
Kaybedince camı çerçeveyi indirenlerin değil zarif adamların el üstünde tutulacağı bir döneme gireceğimizi umuyorum.
İnsanların kendilerini kazanması için kaybetmeyi göze almaları gerekiyor.
Futbol ayak oyunu diye ayağa düşürmenin lüzumu yok çünkü!