Zarafet ve nezaket

Trabzonspor'un maç önünde ve maçın ilk dakikasında yaptığı protesto zarif bir uyarıydı. Umarım herkes bu nezaket içindeki protestodan gereken dersi alır ve bundan sonra bu türden olaylar yaşanmaz. Çünkü bu olaylar camiaları ciddi yıkımlar içine sürüklüyor.
Nitekim yaşanan kaosun Trabzonsporlu futbolcuları ne denli etkilediği maçta net biçimde görüldü. Öncelikle futbolcuların mental olarak yorgunluklarını gözlemledik. Kadro sıkıntısı da buna eklenince, Trabzonspor'un yenilgisi kaçınılmaz oldu. Hami hoca 9 futbolcusundan yoksun bir takımın hocası olarak uyumlu bir kadro kurmanın zorluğunu yaşadı. Savunmada Bosingwa, Mustafa, Akakpo ve Musa kurgusu maç boyunca uyum sorunu yaşayıp, yerleşim hataları yaptı. Özellikle Musa son derece yetersizdi. Onun yerine Hami hoca, Yusuf'u tercih etse, daha doğru bir seçim olurdu. Yusuf rakibin koşucuları Aminu, Delarge ve N'diaye karşısında daha etkili olurdu.

Doldur-boşalt sistemi
Asıl sorun ise orta alanda yaşandı. Osmanlıspor bu bölgeyi Mehmet Güven ve Lawal gibi iki oyuncuyla kapatırken, Okay ve Fatih Atik onlar karşısında yenik düştü. Hami hocanın risk aldığı Fatih-Yusuf değişikliği sonrası Okay'ın o bölgeyi tek başına tutma çabası ise konuk ekibe önemli fırsatlar doğurdu. Bu maç tek farkla bittiyse bunda Osmanlı ofansif oyuncuların final paslarında yaptığı tercihlerin önemi olduğunu vurgulamalıyız.
Trabzonspor'da önde oynayan oyuncular Marin, Erkan, Sefa ve Muhammed yeterince beslenemedi. Bu dörtlü bireysel performans olarak istenen etkiyi de gösteremeyince gol yollarında etkili bir Trabzonspor göremedik. Oyunun son bölümünde oluşan üstünlük ise organizasyondan uzak, doldur boşalt yapılan girişimlerdi.
Sonuçta zarif bir protestoyla başlayan gece, Trabzon için hüsranla bitti.