Çözümsüzlük

Rakip hangi takım olursa olsun deplasmanda 2. dakika yenik duruma düşmek, oradan ayağa kalkmak kolay değil. Hele Trabzonspor gibi, takım savunması güçlü olmayan bir ekip için hiç kolay değil.
Savunma kurgusundan söz etmiyorum.
Mehmet Ekici, Özer Hurmacı, Marin ve Erkan Zengin'den oluşan bir kurgunun takım savunması oluşturması olanaksız. Tek defansif orta alan olarak rol alan Okay'ın Doğa ve Landel'e karşı üstünlük kurmasını beklemek de bir o kadar iyimserlik.
Topla oynama oranlarına bakıyorsunuz, Trabzonspor maç boyunca önde ve karşılaşmayı yüzde 59'la tamamladı.
Ancak efektif oyuna baktığınızda G.Birliği her konuda fark attı. Nedeni basit. Trabzonspor'un elinde topla oynayacak oyuncular var ama onlar takım savunmasına katkı vermedi.
Bir de ilginç durum var ki böylesi 4 özellikli oyuncu sahadayken, Muhammet Demir, top almakta topla buluşmakta zorlandı.
Bir bakıma "yalnızlık benim kaderim" filminin baş aktörü oldu. Attığı golde de ekmeğini taştan çıkardı.

Kritik oyuncu Akakpo
Sürekli işaret ettiğimiz bazı konuları da Hami hoca dikkatten kaçırıyor. Söz gelimi Trabzonspor'un 6 eksiği varken, Yusuf Erdoğan ilk 11'de kendisine yer bulamıyor. Oysa ikinci yarıda Erkan Zengin'in yerine girdikten sonra oyuna ciddi bir tempo yüklemeyi başardı.
Buna karşın Yusuf'a her daim kurtarıcı rolü vermek ciddi bir yanılgı. Oyunun senaryosu farkı bir noktaya gelmeden Yusuf'u kullanmak doğru olur.
Bordo-mavili takımın eksiklerinin de bu maçın sonucuna etkisi olduğu kesin. İlginçtir bu eksikler arasında en çok aranan oyuncu bence Akakpo oldu. Çünkü takım savunması için kritik oyuncu oydu.
Sonuç olarak Hami hoca bu kadro içinde çözüm üretme başarısı gösteremiyor.
Ne savunmada sağlam bir duruş var, ne de ofansif girişimler etkili oluyor.
Bence Trabzonspor için en hayırlısı bu sıkıntılı sezonun bir an önce son bulması.