Rehavet kötüdür

Daum'un dünyanın en önemli liglerinden biri olan Bundesliga'daki başarılarını hesaba kattığımızda, futbolumuz ve futbolcularımız hakkındaki yargılarını ciddiye almamız gerekiyor. Mesela, Mehmet Topuz'un futbol kültürünü eleştirmişti sezon başında. Belli bir gözlem ve futbol kültürü ve tecrübenin ürünüydü şüphesiz, Alman teknik direktörün söyledikleri. Nitekim profesyonelliği içselleştirmiş olabilse, Diyarbakırspor karşısındaki o gereksiz kırmızıyı almaz ve bu kadar arkadaşının sakat olduğu bir dönemde, Fenerbahçe'yi onsuz Bursaspor karşısına çıkmak zorunda bırakmazdı dün akşam. Futbolumuza dair önemli tespitler yapan Daum, ilk 11'den 6 eksik varken, Özer'in de yokluğunda takımını Alex ve Emre'siz sahaya sürüyorsa demek ki Bursa'nın seyircisi önünde bu sezon sergilediği performansı ve takımının Alex'siz yeterince organize olamadığını, hatta "Akılsız" hale geldiğini anlamamış. Zaten bu lakayıtlıktan ötürü "Turistik gezi" olabilecek bir maç "Sırat Köprüsü"ne dönüştü. Ve sayın Daumtam 65 dakika bu strese çanak tuttu ancak 3-0 geriye düştükten sonra Alex'i oyuna aldı. Bu işe yaradı ve aklına kavuşan Fenerbahçe kabustan kurtuldu.