Haydi söyleyin!

Allah yardımcısı olsun Türkiye'nin. Çünkü süt dökmüş kedi bile bir mahcubiyet yaşarken, çok kişi "Mart kedisi" gibi. İnsafı, infaz ettik, vicdanı ihtirasımızın zindanına tıktık artık.
Mesleki etiğe bu denli değer veren ve bu kaygıyla tespih böceği gibi kabuğuna gizlenerek sessiz sedasız şekilde hayata tutunan bu satırların yazarına bile "Yalaka" diyebiliyorlar.
Suçum ne peki? Aykut Kocaman'a zaman tanınmasını istemek ve "Sonuçlarla uğraşarak kişisel rant peşinde koşmayın, zira sebepler doğurdukları sonuçlardan her zaman daha büyüktür.
Dolayısıyla kurumlarımızın ve kulüplerimizin gerçekten iyiliğini istiyorsanız, yüzünüzü bilime dönün, rol yapmayın" demek.
Aykut Kocaman için idam sehpaları kuranlar, sadece Gökhan Gönül, Lugano ve M. Topuz'un dönmesiyle bile neler oluyor, gördünüz mü?
Oysa ben Zeman, Denizli, Daum ve Zico'ya da sahip çıkmıştım, istikrar adına. Yani, Kocaman'a verdiğim desteğin nedeni kişisel değil.
Ya siz? Ülke çıkarları, kulüp zaferlerinin mi, yoksa kaosun mu tarafındasınız, delikanlı gibi söylesenize.