25 Eylül 2010 | Cumartesi

Acı ama gerçek

Kabul, azımsanamayacak aksilik ve şansızlıklarla sezona başladı Fenerbahçe. "Yoksul hırsızlığa çıkınca, ay akşamdan doğarmış" deyimini doğruladı adeta Aykut Kocaman'ın şu ana kadar yaşadıkları.
Uzunca döküm yapmaya gerek yok. Ama Daum komedisi, Niang ve Dia'nın hayli rötarlı, Yobo'nun son dakikada gerçekleşen transferleri, Emre'nin sezona yorgun ve 'barut fıçısı' misali başlaması, Lugano, Mehmet Topuz, Özer ve Stoch'un değişik nedenlerle sezon başı hazırlıkları bittikten sonra arkadaşlarına kavuşması hepinizin malumudur.
Şüphesiz, bu talihsizlikleri görmezden gelip, 'başarı-sabır' ve 'İnsan-psikoloji' arasındaki yaşamsal ilişkiyi inkarla, elinde sihirli değnek taşımadığı için Kocaman'ın infazı adına 'tam tam dansı' yaparak panik ve infazı emzirenler de gözünüzden kaçmamıştır.

Bunların üstesinden gelir

Ancak, her şeye rağmen Fenerbahçe gibi önemli hedefleri bulunan bir takım sahip olduğu kalite ve güçle bu sorunların üstesinden gelebilmelidir. Açık konuşayım, sezon başından beri doğru dürüst kapasitesine ulaşamıyorsa takım ve futbolcular, demek ki yanlış giden bir şeyler var.
Çünkü futbolda performans sorunu yaşanıyorsa, bunun 2 temel nedeni vardır.
1- Kondisyon yetersizliği söz konusudur.
2- Taktik ve teknik gibi önemli konularda yapmanız gerekenler var demektir.
Oysa biliyoruz ki takımın teknik kapasitesini yukarı çıkarabilmesinin yolu; doğru ve yeterli antrenmanlardan geçiyor, ayrıca bir takımın tekniğini sahada gerektiği kadar sergilemesi de kondisyonuyla bire bir orantılıdır.
Peki, bu gerçekleri ve Fenerbahçe'nin kalitesi ve gücüyle çelişen görüntüsünü biz biliyor ve görüyoruz da, Kocaman uyuyor mu?
Böyle olduğuna inanmıyorum. Ama en iyimser deyişle Alex ve arkadaşlarının iki Young Boys maçı dahil bu sezon kalitesiyle çelişerek, ayıp ettiğini de söylemek zorundayım.
Ve tabii, en önemlisi de şudur; sarı lacivertlilerin şu andaki olumsuz performansında belli maçlardaki yanlış taktik ve oyuncu tercihleri kadar, oynanan maçların tamamındaki kondisyon yetersizliğinin de rolü vardır.
İyi de teknik direktör tek patron olarak "Takımın her şeyi" olduğuna göre, o takımın performansının asıl sorumlusu da teknik direktörden başkası olamaz herhalde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor