16 Mart 2010 | Salı

En büyük aday Bursa

* G.Saray iyi futbol oynamıyor. Trabzon ve F.Bahçe'yi yenemez. Bu hafta iyice gördüm ki şampiyonluğun en büyük adayı Bursaspor...
* G.Saray oyun kuramıyor, akın başlatamıyor. A.Gücü iki gol hediye etti 3-0'lık skor ortaya çıktı. Maçtan Rijkaard'ın çıkarması gereken önemli bir ders var...
* Keita tek başına maçın skorunu değiştirebilecek bir adam. Dökülse de oyundan almayacaksın. Ayrıca Baros ve Alex gibi art niyetli de değil...

_Galatasaray ne Kasımpaşa karşısındaki kadar istekli, ne de Eskişehir karşısındaki kadar vasattı. Ankaragücü karşısında kontrollü bir futbol oynadı ve maçı 3-0 kazandı. Siz Galatasaray'ı nasıl buldunuz?

Tabelaya bakarsan müthiş. Çünkü Ankaragücü, Galatasaray'dan sonra ligin en güçlü takımı... Galatasaray için söylediğimi Ankaragücü için de söyleyebilirim: İki takım yapabilirler, lige katılabilirler ki orijinali öyleydi ve ikisi de en azından UEFA Kupası'na katılmak için oynayabilir. Böyle bir takımı 3-0 gibi çok net bir skorla yeniyorsa hele de ligin bitmesine 9 hafta kala, bu Galatasaray'ın şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu gösterir. Ama tabela böyle diyor. Ama seyrettiğim 90 dakikaya bakıyorum, maçın bana verdiği izlenim şu: Bu Galatasaray gelecek hafta Trabzon'u, sonraki hafta da Fenerbahçe'yi yenemez. Trabzon ve Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı yenecek halleri var mı; o da yok. Gözümün önünde Trabzon ile Fener maçlarının skoru yazılı: 0-0, 0-0. 'Bursa'nın hesabına 4 puan' demek. Bu da 'Bursa'nın şampiyonluğun en büyük adayı olması' demek. Bu hafta artık iyice gördüm ki şampiyon adayı Bursaspor. Ankaragücü maçının bende bıraktığı izlenim bu. Galatasaray iyi futbol oynamıyor. Galatasaray niye iyi futbol oynamıyor; bunun farkında olan da yok. Sene başından yapılan yanlışları düzelten de yok. Maçın istatistiklerine bak; yüzde 56 Ankaragücü'nde top, yüzde 44 Galatasaray'da!..

İLERİYE OYNAYAN YOK
İstanbul'da maç, Ali Sami Yen'de ve topa sahip olan takım Ankaragücü... Yüzde 44 topa sahip olan Galatasaray'ın, Ankaragücü tehlikeli alanında, yani futbol terimi ile 3 numaralı alanda oynadığı süre de yüzde 12. Maçın topu topu yüzde 4'ünde etkin alanda olabilmiş Galatasaray! Nerede vakit geçirmiş: Her zamanki gibi yana ve geriye oynayarak. Galatasaray'da sene başında ileri oynayan iki adam vardı. Elano ve Mustafa Sarp. Onlar da geriye oynamaya başladılar. Neden? Çünkü gördüler ki haftalardan beri topu geriye oynayan Ayhan ve Mehmet Topal gözde. Demek ki Rijkaard, topu geriye oynayanlardan memnun, ileriye oynayanlardan memnun değil. Orta sahada oyun kuramayan, orta sahada oyun geliştiremeyen, orta sahada akın başlatamayan bir Galatasaray nasıl maç kazanacak? İşte rakip savunma böyle aptalca hatalar yaparsa, sonuç böyle olur. Ne o birinci gol yenir, ne de o ikinci gol yenir, adam gibi bir savunma ile... İlk iki gol hediye... Bu maçın Rijkaard'a vermesi gereken çok önemli bir ders var; dökülse de Keita'yı oyundan almayacaksın, oynatacaksın. Çünkü Galatasaray takım oyun oynamıyor, çünkü Keita en kötü oynadığı maçta dahi tek başına maçın skorunu değiştirebilecek yetenekte bir adam. O zaman onu oyunda tutacaksın arkadaş. Ankaragücü maçından aklımda kalan tek şey bu.

_Keita, Galatasaray'da kendini bulmuş gibi görünüyor. Futbolunu beğeniyor musunuz?
Böyle bir yorum yapmıyorum. Şimdi 9 maç kalmış, dökülse de Rijkaard, 90 dakika Keita'yı oyunda tutmak zorunda. Çünkü onun yaptığını yapacak başka bir adamın yok. Çünkü sen oyun da kuramıyorsun, oyun kuramadığına göre topu kaybeden, topu kaptıran bir Keita'nın sana bir zararı yok. Ötekiler hiçbir iş yapmıyor çünkü. Keita hiç olmazsa üç kere patlıyor bir maçta 3 gol oluyor. -Attığı gol insanüstüydü. Tüm müdahalelere rağmen ayakta kalmayı başardı ve topu ağlara yolladı. Keita'nın yerinde olup da ayakta kalacak başka futbolcu hatırlamıyorum. İlk darbede kendilerini yere atarlardı, 'Hakem penaltı verir mi' diye!.. Keita üç darbe aldı. Üçüncüde de ayakta kalıp golünü attı.

KEİTA ELLE DÜZELTTİ
Ayrıca şu mesajı verdi hakemlere: 'Bakın ben kendimi yere atmam. Ben düşüyorsam, düşürülüyorum. Gördünüz ben gol atmak için çırpınan bir adamım. Milan Baros gibi Alex gibi penaltı alayım, rakip kırmızı kart görsün, bir kişi eksilsin düşüncesiyle oynamıyorum. Ben futbolu gol atmak için oynuyorum. Düşüyorsam ey hakem kardeşim seni aldattığımı düşünme. Ben aldatmak için oynamam. Ben gol atmak için oynarım' diyor. Milan Baros ve Alex böyle oynamıyorlar mesela... Milan Baros daha ilk darbede yerde kalırdı.

_Pozisyon başlangıcında elle oynama var mıydı? Vardı ve ben eli verirdim. -Anlık, çok yakındı.
Geçen hafta da "Aynı yakın pozisyonda Galatasaray'ın penaltısı verilmedi" dedik. Keita'nın eliyle topu düzeltip, önüne indirdiğini gördük.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor