23 Haziran 2010 | Çarşamba

Ne hallere düştü

* Tüzük kongresi, Adnan Polat'a güvensizlik kongresine dönüşmeli. Galatasaray'a yakışmaz deniyor, hayır yakışır!
* Galatasaray, Fenerbahçe artığı Aurelio'nun peşine düşüyor, inanılır gibi değil. Şu Galatasaray'ın düştüğü hallere bakın

_Fenerbahçe ve Beşiktaş transferde büyük isimler alırken Galatasaray hâlâ sessiz. Bu durum Galatasaray'ı etkiler mi?
Ben iyi bir Galatasaraylı olarak konuşuyorum, şu anda spor ve futbol yorumcusu olarak. Hafta sonu yapılacak tüzük kongresinde gerçek Galatasaraylı kongre üyeleri ne yapıp edip o tüzüğün geçmesini engellemeliler. Bu Galatasaray'a yakışmaz falan deniyor. Hayır yakışır! Çünkü bu bir tüzük kongresi falan değil. Bu Adnan Polat'a güvensizlik kongresine dönüşmeli. O tüzük nasıl olsa geçer. Eylülde bir kongre daha yaparlar ve o kongrede geçer. Ama Adnan Polat'a 'Sana güvenmiyoruz' demeli kongre. Açık seçik durum şu; Adnan Polat, Adnan Sezgin'e teslim olmuş. Galatasaray'ı Adnan Sezgin yönetiyor. Adnan Sezgin, Galatasaraylı değil. Geçmişindeki Galatasaray düşmanlıkları biliniyor. Yetenekleri de çok mahdut bir adam. Bu Adnan Sezgin'den kurtulmanın tek yolu Adnan Polat'tan kurtulmaktır. Adnan başkan kaldığı sürece Adnan Sezgin bu kulübün futbolunu yönetecektir. Haldun Üstünel gibi bir adamı küstürdüler. Transferin en civciv zamanı değil mi? Nerede Haldun? Kanada'da tatil yapıyor. Bu ne demek? "Türkiye'de kalırsam çıldırırım ve istifa ederim" demek. Adam kaçtı Türkiye'den. Geçen sene haziranda, temmuzda neredeydi Haldun Üstünel, şimdi nerede? Adnan Polat açıkça tercihini Adnan Sezgin'den yana koydu, Haldun Üstünel'den yana değil. Çünkü Yiğit Şardan da Haldun Üstünel'den hoşlanmıyor. Yiğit Şardan'ın oylarına ihtiyacı olduğunu düşünüyor Adnan Polat... Liseli ya Yiğit! AmaYiğit Şardan liseli değilmiş, orta okulluymuş. Meğerse orta okulu kolejde okumuş. Hatta orta terk Galatasaraylı Yiğit! Adnan Polat, Adnan Polat değil. Galatasaray'ın gizli başkanı Yiğit Şardan, açık seçik futbol yöneticisi de Adnan Sezgin. Bu durumda Galatasaray'ın geçen seneden de kötü duruma düşmesi muhtemel, önümüzdeki yıl. Galatasaray'ın dış transferini bırak iç transferde daha ne olacağı belli değil. Bana söyleyebilir misin, Arda takımda kalıyor mu gidiyor mu? Galatasaray'ın kaptanı ve en kıymetli malı Arda değil mi? Şimdi sportif futboldan değil de endüstriyel futboldan konuşuyorum. Galatasaray'ın en kıymetli malı Arda değil mi endüstriyel olarak? Elindeki en kıymetli, en pahalı adam ve gittiği zaman da yeri en pahalı dolacak adam. Onun durumu daha belli değil, anla gerisini.

BU MESAJI ONA VERİN
Gazeteleri okuyorum, beynimden vurulmuşa dönüyorum. Mehmet Topal'ı gönderiyorsun ondan sonra da Mehmet Aurelio'nun peşine düşüyorsun. Fenerbahçe artığının. İnanılır gibi değil ya! Şu Galatasaray'ın düştüğü hallere bak! O yüzden bu Adnan Polat'tan 26 Haziran kongresinde kurtulunması lazım. Bu kongrenin bir güven oylamasına çevrilerek. "Biz sana güvenmiyoruz Adnan Polat" mesajının verilmesi lazım. Adnan Polat bu mesajı alır mı? İstifa eder mi ondan da şüpheliyim ayrıca ama en azından çok büyük bir miktarda gücünü ve saygınlığını kaybeder, biraz daha derli toplu harekete zorlanır. Bu tüzüğü geçiremezse. Bu da açıkça ifade edilmeli. "Biz aslında bu tüzüğe oy veririz ama senin yüzünden güven oyu vermeyeceğiz Adnan Polat" denmeli.

_Kurumsal iletişim direktörlüğüne Şardan'ın arkadaşı Ender Merter getirildi. Değişimleri nasıl görüyorsunuz?
Söyledim, Galatasaray'da Adnan Sezgin ile Yiğit Şardan iyice yerleşmeye devam ediyorlar. Çünkü Adnan Polat bu isimlere teslim. Niye teslim olduğunu anlamakta büyük güçlük çekiyorum. Yiğit Şardan'ın da arkasında AdnanPolat'ın sandığı kadar bir liseli gurubu yok, onun da farkında değil.

* * *

HERKESİ YENEBİLİRDİK
_Dünya Kupası'nda favoriler şaşırtan sonuçlar aldılar. Türkiye olsaydı ne yapardı?
Bütün bunları gördükçe kahroluyorum. Biz bu Dünya Kupası'ndan Türkiye olarak şampiyon çıkardık. Şu ana kadar izlediğim maçlardan sonra, yenemeyeceğimiz demiyorum, rahat yenemeyeceğimiz takım yok! Arjantin'i dahil Brezilya'sı dahil Almanya'sı dahil rahat yenemeyeceği bir tane takım yok Türkiye'nin.
Ne kadar dövünsek azdır.

* * *

FRANSA'NIN SEVENİ YOK
_Özellikle Fransa'da büyük olaylar yaşanıyor. Anelka kampı terk etti, hocasıyla küfürleşti. Bunu Fransa bir bedel mi ödüyor şeklinde yorumlayabilir miyiz?
Domenech, nefret edilen bir adam Fransa'da. Ama 1998'de Fransa'yı şampiyon yaparken Aime Jacquet de nefret edilen bir adamdı. Fransızlar teknik direktörleri pek sevmiyorlar. Anelka da pislik bir herif. Gittiği her kulüpte olay çıkaran, bu yüzden bir kulüpte üst üste iki sene kalamayan, arkadaşları tarafından sevilmeyen biri. Yani Domenech- Anelka kavgası tam tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş kavgası. Şu seyrettiğim Fransa'da Riberry dahil, 'Ah bizde olsun' dediğin, milli takım demiyorum bak, hangi takımı tutuyorsan o takımı diyorum. Fenerli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı hangi takımdansanız 'Ah şu bizde olsun' diye içinizin gittiği bir adam var mı? Dünya şampiyonu Fransa'nın kadrosuna bak... Bir de Fransa bu sene dünyada antipatik. Thierry Henry'nin eliyle haksız olarak geldiği için İrlanda'nın yerine. Onun için seyreden herkes şunu söylüyor 'Müstehak bunlara' diyor. Yani Fransa'nın Fransızlar dahil bu sene seveni yok!

* * *

Q7 BÜYÜK FUTBOLCU DEĞİL
Quaresma hiçbir zaman büyük futbolcu olmadı Beşiktaş'la anlaştığı gün İnterliler bayram yaptı

_Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören "Gelmiş geçmiş en iyi transfer Quaresma'dır" dedi.
Sizce de doğru mu?
Türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi transfer olan Quaresma hangi ülkeden? Portekiz. Portekiz şu anda nerede? Dünya Kupası'nda! Quaresma nerede Türkiye'de! Niye? Quaresma son iki yıldır dökülüyor. Quaresma, Beşiktaş'la anlaştığı gün İnter'liler bayram yapıyorlardı, kurtulduk diye.
Quaresma bir defa hiçbir zaman büyük futbolcu olmadı, hiçbir zaman! Çünkü büyük futbolculuk küçük takımlarda oynamakla değil. Büyük futbolcu büyük takımda büyük oynar ve milli takımında da büyük oynar, efsane olur. Gözünüzün önüne Quaresma'lı İnter ya da Portekiz getiriyor musunuz? Bütün maçları yayınlanıyor Türkiye'de. Tabii Yıldırım Demirören öyle diyecek. Demirören'in Beşiktaş'ta başı fena halde sıkıntıda.

TOP ŞİMDİ SCHUSTER'DE
_Quaresma'ya müthiş bir karşılama ve imza töreni yapıldı. Bu şovu nasıl yorumluyorsunuz?
Bunlara hiç itirazım yok. 'Endüstriyel futbol' diyorsak, böyle şovları yapacaksın. Stadyumda yapılan imza törenleri! Çünkü iş sadece sahada oynanan futbolla bitmiyor. Ben her zaman söylüyorum; bir futbolcu transfer ederken iki şey düşüneceksin; 1- Sahada sana ne kadar faydalı olacak? 2- Tribünlerde ve ekran başında ne kadar faydalı olacak? Çünkü o takımı ayakta tutan, tribün ve ekranın önündekiler! Para oradan geliyor. Tribünde gişen olmazsa, ekranda reytingin olmazsa para kazanamazsın. Endüstriyel futbol dediğimiz şey bu. O zaman transfer ederken "Benim takımıma ne kadar yarar?"ın yanında kaç para getirir? Roberto Carlos, Fenerbahçe'ye futbol olarak, teknik olarak ne kattı? Ama geldiği gün 50 milyon liralık forma sattı adam! İşin bir de bu yanını düşüneceksin. O zaman da böyle şovlar vardı. Quaresma'nın getirilmesi ve bu şovlar çok doğru. Hiç itiraz etmiyorum. Hatta alkışlıyorum. Başarılı iş yaptılar. Ama futbolcu olarak ne iş yapar, o Schuster'e bağlı. Neden onu da söyleyeyim tekrardan; Hagi, Türkiye'ye aynı Quaresma gibi geldi. Avrupa'da işi bittikten sonra. İş bulamaz haldeyken geldikten sonra. Barcelona'da tutunamadı. Real Madrid'de de başarılı olamadı. İtalya'ya geldi. O İtalya'daki bir sene birinci diğer sene ikinci ligde oynayan asansör takımlar var. Reggina, Peruggia... Bunlara kadar düştü. Türkiye'ye emekli olmadan evvel son döneminde geldi. Hayatının en büyük başarısını yaşadı.

TERİM BAŞARMIŞTI
Hagi'nin kaldırdığı tek kupa Galatasaray'daydı. Ne Romanya Milli Takımı'nda, ne Steaua Bükres'te ne de Real'de kupa kaldırdı. Ama Galatasaray'da Real Madrid'i yenip Süper Kupa'yı kaldırdı. Neden? Şimdi herkes diyor ki 'Efendim Fatih çok şanslıydı Taffarel vardı, Hagi vardı, Popescu vardı...' Bunların üçünün de leşi geldi Türkiye'ye. Bunları Hagi, Taffarel ve Popescu yapan Fatih Terim oldu. Şimdi Schuster de aynı Hagi gibi ölüsü Türkiye'ye gelen Avrupa'da artık piyasası kalmayan Quaresma'dan fevkalade işe yarayan bir adam yaratabilir. Dileriz öyle olsun. Çünkü buna da ihtiyaç var futbolda yani görülmeye. Dünya Kupası'nı konuşuyoruz. Her hafta soruyorum; şu tadar da maç geçti. Yahu bu gece şu adamın maçı var seyredelim dediğiniz bir adam var mı? Bu takımın maçı var mutlaka izleyelim dediğiniz bir takım var mı? Şöyle bakıyorsun yapacak bir işin yoksa hadi oturayım seyredeyim diyorsun. Basit bir sinema teklifine bile evet demeyi düşünüyorsun. Boşver yahu üç paralık maçı izleyeceğime film seyredeyim diyorsun ki o film 10 gün boyunca oynayacak. Yarın da gidersin, öbür gün de. Buna rağmen! Bizim ev, maç evi. Güzel de bir maç evi. Yemeği ile, içkisiyle, purosuyla bilmem nesiyle... Bizim o kötü ligimizde 15'ten aşağı düşmezdi evin gişesi! Şimdi en kalabalık maçta 5 kişi zor geliyor! Yıldızları tribünde görüyorsun. Tribünü bir gösteriyorlar Platini'yi Zidane'ı görüyorsun. Yahu bunlar niye sahada yok? Dünya Kupası'nda teknik adamların temkinli futbol oynatması mı yoksa yıldızların formsuzluğu mu futbolun kalitesini düşürdü? İspanya'da kim şampiyon oldu? Avrupa'nın en büyük liginde? Barcelona! Barcelona nasıl bir futbol oynuyor? Koşarak mı? Yoksa güzel bir futbol mu oynuyor? Yoksa yıldızlar topluluğu mu? Geçiniz.. Tabii koşacaksın. Ama hem koşacaksın hem de klas futbolcu olacaksın. Kaliteli olacaksın. Sade koşular yaptın mı işte böyle kendin oynar kendin seyredersin. Bugüne kadarki reytingi en düşük Dünya Kupası'nı izliyoruz. Bir dünya kupası daha böyle olursa öbür dünya kupasına televizyonlardan alıcı bulamazlar.

REKLAM İÇİN ALIYOR
_Beşiktaş'ın tam 12 yabancısı var. Quaresma alındı ve devamında daha bazı isimler geçiyor. Beşiktaş bu kadar çok yabancı alarak başı derde girer mi? Çünkü borç 223 milyon liraya çıkmış!
Yıldırım Demirören'in çok kötü bir transferci olduğu biliniyor. Bugüne kadar ortaya çıktı; Beşiktaş kadar transfer yapan bir kulüp yok! Beşiktaş kadar da başarısız bir kulüp yok. Yıldırım Demirören sırf kendi popülaritesi, reklamı için alabildiği kadar alıyor, gerisini de düşünmüyor. Çünkü Türkiye'de biliyorsun gidersin mali kongreye; "Kabul edenler etmeyenler, kabul edilmiştir" diye el kalkar. Bir kişi muhalif olsa bile ona saldırırlar. Ne kadar ayıp bu yaptığı ibra olmasın diye! Ve senin o 223 milyon 223 milyar, 223 trilyon borçlan hiç alakan kalmaz. Senden sonraki gelenin başları neyse dertleri o. Ama bu yüzden sorun da yaşanmıyor Türkiye'de. Geçmiş deneyimlerime bakıyorum; vatandaşın 50 liralık borcu için hacizlere giden bankalar kulüp borçlarına gelince erteliyorlar, taksitlere bağlıyorlar bilmem kaç sene ödemesiz, faizleri düşürüyorlar. Borcu yüzünden Türkiye'de batan kulüp var mı? Borcu yüzünden başına iş gelen yönetici var mı? Yok! O zaman iş bilenin kılıç kuşananın. Yıldırım Demirören daha 12 kişi transfer eder. Yabancı sayısı 24'e çıkar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor