28 Ağustos 2010 | Cumartesi

Şampiyon olabilir

Dünya Basketbol Şampiyonası başlıyor. Efes Cup'ta ilk iki maçını kazanan ve beğeni toplayan milliler, Arjantin'e uzatmalarda yenilmekten kurtulamadı. Şampiyonada ilk rakibimiz Fildişi Sahilleri. Şansımızı nasıl görüyorsunuz?
Kanada maçının birinci periyodunu, Arjantin maçının da son periyodunu ve uzatmaları seyrettim. Kanada maçının birinci periyodunda seyrettiğim Türkiye için "Şampiyon dahi olabilir" dedim. İki sebepten ötürü:
1- Bu Dünya Şampiyonası'na dünya yıldızları gelmiyor. Amerika, Dream Team ile gelmiyor, sıradan bir takımla geliyor.
NBA yöneticileri oyuncuların sakatlanmasından korkuyor, sigorta için yüksek paralar istiyor. Avrupa takımları da onları dünya basketbolunda öne çıkaran büyük yıldızlarını getirmiyorlar.

Mükemmel şeyler
İspanya'nın Gasol'u yok, Almanya'nın Nowitzki'si yok, Fransa'nın Tony Parker'ı yok. Bunlar olmayınca da 'takımın yarısı yok' demektir.
2- Böyle bir turnuvada ev sahibi Türkiye çok rahatlıkla şampiyon olabilir. 2002 yılındaki futbol takımımızın elindeki talih, şu anda basketbol takımının elinde var.
O birinci çeyreğini izlediğim Kanada maçında ilk defa mükemmel şeyler gördüm.
Bir kere takım hücumda silahlarını çok iyi kullanıyor. Bugüne kadar ki Türk Milli Takımı'nın hücumu dışarıdan atılan üçlüklere bağlıydı. Girerse 'harika oynadın', girmezse 'döküldün' oluyordu. Ya da Amerikan sokak basketbolu 'koş koş at' gibi potanın dibinden alan birisi haydi öbür potaya kadar gidiyor, turnike atıyor, girerse girdi, girmezse boşa gitti.
Bu defa öyle değil. Bu defa iyi top çevirerek, içeriye iyi top sokarak, pota altından sayı bularak dış adamların rahatlamasına sebep oldular. İçeriden sayı attığı zaman savunma içeriye çekiliyor, ister istemez... Bu da dışarıdakilere daha rahat üçlük atma imkanı veriyor.
Böyle üçlükler de isabetli olmaya başladı.
Yani Tanjevic, hücumda hem pota içindeki adamları hem de dışarıdakileri iyi kullanmaya başladı.

Arjantin maçı fiyasko

Savunmada daha da iyiydiler. Müthiş bir yardımlaşma ile Kanada'yı bitirdiler.
Benim seyretmediğim üçüncü periyotta 5 sayı atmış Kanada! O 5 sayıyı kız takımı atar. Kanada gibi Amerika'nın burnunun dibindeki bir ülkeyi 5 sayıda tutmak çok iyi savunma yapmakla olur. "Tamamdır" dedim.
Ama Arjantin maçının son çeyreğinde seyrettiklerime inanamadım. 14 sayı fark nasıl eriyor, nasıl gidiyor! Maçın bitimine 13 saniye var ve 5 sayı ilerdeyiz. Bu arada bir de adamların hücumunu, hakem 'çizgiye bastı' diye onlardan alıp bize verdiği halde maç berabere bitti.
Uzatma devresi başladı, Arjantin 3 adamla oynuyor. Scola ile Oberto çıkmış, bir Delfino kalmış; başka adamları yok, o Arjantin'e karşı biz uzatma devrelerinde, 4 dakikada 7'de bir faul attık. 4 dakika Türkiye'nin basketi yok, üstelik 7'de bir faul atıyoruz ve maçı kaybettik. 'Sen bu maçı alamazsan, hangi maçı alırsın' derler adama.
Bir tablo, 'bu takım, şampiyon da dahil her şey olur' bir tablo, 'bu takım gruptan dahi zor çıkar' diyor. Hangi tablo olacak Dünya Şampiyonası'nda göreceğiz.

* * *
HAGİ GİBİ BİR ADAM REAL'DEN KOVULDU
Milli takıma kazandıramadığımız, Mesut Özil, dünyanın sayılı kulüplerinden biri olan Real Madrid ile anlaştı. Mesut'un, İspanya'daki şansını nasıl görüyorsunuz?
Hep aynı şeyi söylüyorum. Mehmet Batdal ile Mesut Özil için söyleyeceğim farklı değil; sabırlı olacaksın. Almanya'nın sıradan bir takımından kalkıp Real Madrid'egitmek ve orada ilk 11'e çıkmak müthiş bir baskı. Adamın eli ayağı birbirine dolaşır.
1- O baskıyı yeneceksin. 2- Takım arkadaşların seni benimseyecekler, içlerine alacaklar. Hagi gibi adam ne hale geldi. Real Madrid'den kovuldu. Hagi'yi kurtaran Galatasaray oldu. Onun için şöyle 5-10 hafta beklemek lazım.

BELEDİYESPORLAR DERHAL KAPATILMALI
Abdullah Avcı yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyespor, büyük takımlara kafa tutmaya devam ediyor. Son olarak 'transferin şampiyonu' olarak kabul edilen Beşiktaş'ı mağlup ettiler. Bu anlamda fazla da takviye yapmayan Belediyespor'u ve Avcı'yı takdir edebilir miyiz?
Belediye'yi takdir etmiyorum. Belediyespor derhal kapatılmalı! Türkiye'deki bütün belediyespor takımları kapatılmalı. Yani, Kadir Topbaş bana bir kere açıklasın. Belediyespor'un İstanbul halkına maliyeti nedir? Sakın bana demesin ki 'İstanbul halkına maliyeti sıfırdır.' Sponsorlar niye İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a para veriyorlar da Zeytinburnuspor'a vermiyorlar? Bakın. Bolu'da otelde rehin kalmış Zeytinburnu. Belediyespor'un arkasında Kadir Topbaş var, sıkıysa yardım etmesinler. Anakent Belediyesi'nin gücü belli. Benzin istasyonunu çalıştırmaz. Önüne bir çukur kazar. Geçmişte yaşadık biz bunları biliyoruz. Kadir Topbaş döneminde değil. Ama yapabilir.

AVCI DİĞER MAÇLARI BOŞLUYOR
Onun için Belediyespor'a para lazım olacak da İstanbullu iş adamı vermeyecek. Öyle mi? Gülerim ben.
Belediyespor'un kaç seyircisi var ki! Abdullah Avcı büyük maçlara takımı hazırlıyor, öbür maçları boşluyor. Çünkü 34 maç oynadın mı takım yorulur. Takımı 30 maç boş bırakıp 4 maça biledin mi o 4 maçta aslanlar gibi oynar. Televizyonun yayınladığı, bütün seyircinin ekran başında olduğu karşılaşmada İstanbul halkının parasıyla çok güzel Abdullah Avcı reklamı yapılır. Biter gider. Yani İstanbul Belediyesi'ni ne eleştiriyorum ne de dikkate alıyorum. Fikrim değişmedi. Gerekirse TBMM'de karar çıkartılıp belediye takımlarının kapatılması lazım. Belediyenin görevi halka spor yapma imkanı temin etmek. 15 tane profesyonel futbolcuya, bir tane hocaya maaş dağıtmak, prim dağıtmak, transfer ücreti ödemek değil. Belediyenin böyle bir görevi yok. Benim paramı belediye bol keseden harcayamaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor