08 Eylül 2011 | Perşembe

Atlet yarışmalı

_Dünya Atletizm Şampiyonası, 100 metre finalinde Usain Bolt'un hatalı çıkış ile diskalifiye tartışmalarını da beraberinde getirdi. Eski kurala geri dönülmeli mi? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kural aynen devam edecek ve etmeli. Kesin.
Bu doğru bir karar. Çünkü ilk uygulama yani iki hata yapan adamın diskalifiye edilmesi, kötüye kullanılıyordu. 1- Favori olmayan atletler bilerek yapıyorlardı ki favorinin konsantrasyonu bozulsun, havası bozulsun, 20 kere gitsin gelsin.
Kötüye kullanıyordu. 2- İnsanoğlu için şu anda en kıymetli şey vakti. Hele televizyonda saniyeler, milyonla dolar.

HAKSIZLIK YARATTI

Bazen bir 100 metre, 200 metre yarışının 10 dakika geciktiği oluyordu. Bunu önlemek için kuralı değiştirdiler. İki hataya indirdiler. İlk hata serbest ikinciyi kim yaparsa yapsın...
Bu da ilk hatayı yapana bir avantaj sağlıyordu.
8 kişi yarışırken biri avantajlı... Öbürlerinde o hak yok. Bu bir haksızlık yarattı. Bu haksızlığı ortadan kaldırdılar ve dediler ki "Hata yapan gider" ve böylece disipline oldu. Hem ahlaken hem de zaman açısından...

_Ama fodepar ile elenen isim Usain Bolt olunca oldukça ses getirdi.
İşte Usain Bolt ya da Fenerbahçe yaparsa o zaman kuralı yeniden görüşmeye başlarız.

_Tabii Bolt'un erken çıkış yapmasına bir sürü anlam yüklendi. Siz neye bağlıyorsunuz? Konsantrasyon eksikliği mi?
Şimdi, Usain Bolt'un oldum olası bilinen bir zaafı var; çıkış. Çıkışı kötü. Bu sene Usain Bolt 100 metrede doğru dürüst yarış yapmadı. Buna karşılık rakipleri önemli dereceler koştu. Maurice Greene gibi dünya çapında bir sprinter ve uzman yarış öncesi "Bolt geçilir" dedi.
Şimdi Bolt, koşmadığı için bu sene, ne yapacağını ne edeceğini bilmiyor. Rakipleriyle koşmadı ve startının kötü olduğunu biliyor. "Startta geç kalırsam, yakalayamaz mıyım acaba?" stresine girdi.
Bu stres onda startta geç kalmama düşüncesi doğurdu. Ama oldum olası kötü start yaptığı için de fodepar yaptı. Yoksa bu sene 10 tane 100 metre koşsa Diamond League'lerde şurada burada öyle çıksaydı, görecekti ki ve bilecekti ki startta bir metre geride kalsa bile yine bunların hepsini en az dört metre geçer.
O zaman tabancanın sesini duyacaktı, "Hadi siz gidin, ben geliyorum" diyecekti geri kalan yedi kişiye. Yarı yolda geçip gidecekti. Ama ilk defa strese girdi. Bilmiyor çünkü. İnsan karanlıktan korkar, aydınlıktan korkmaz. Aydınlıkta görürsün çünkü. Onun için hep söylüyorum atlet yarışmalı.

İKİ SÜRPRİZ VARDI
_
Bu sene doğru dürüst yarış koşmayan Nevin Yanıt için de aynı sorun geçerli sanırım... Büyük beklentiler vardı ancak finale dahi kalamadı.
Geçen yılki Avrupa Şampiyonası'nın iki sürpriz şampiyonu vardı dünyaya göre. 400 engelinde İngiliz David Greene, 100 engellide Türk Nevin Yanıt. 400 engellide İngiliz David Greene bir sene sonra Dünya Şampiyonuoldu, 100 engellide Nevin Yanıt, bir sene sonra finale kalamadı!
Neden, çünkü Nevin Yanıt defalarca söylememe, uyarmama rağmen Süreyya Ayhan'ın hatasını yaptı. Hocasına uyup nadasa çekildi. 'Biz kendimizi Dünya Şampiyonası'na hazırlıyoruz.
Onun için salon yarışmalarına girmeyeceğiz!
Onun için biz ona girmeyeceğiz, biz buna girmeyeceğiz!..' Yarışmadan atletizm yapılmaz. Kaybetmekten korkmayacaksın. Salon yarışmalarında sonuncu olsaydı, birinci turda elenseydi Nevin Yanıt, Diamond League'de üç yarışmada rezil olsaydı, bu yarışta finalde koşardı. Çünkü eksiklerini yanlışlarını görürdü, rakiplerini görürdü.
Nevin Yanıt öyle bir yetenek... Şimdi ben Olimpiyatta da ümitli değilim Nevin'den. Süreyya'yı bitirdik, Nevin'i de bitirdik.

YETİŞEMEZLERDİ
_
Dünya Atletizm Şampiyonası bizim için kötü geçti. Atletlerimiz varlık gösteremedi. Tek teselli Fatih Avan'ın cirit atmadaki 5.'liğiydi.
Bu şampiyonadaki yıldızımız Fatih. Fevkalade yüksek teknik gerektiren bir şey cirit atma.
22 yaşında gencecik bir delikanlı. Katıldığı ilk büyük turnuvada dünya beşincisi oldu. Uzun sürede bronz madalya için yarıştı üstelik. 2012 Olimpiyatları'nda benim favorim Fatih.

_100 metrede hayal kırıklığı yaratan Usain Bolt, 200 metreyi çok rahat koştu ve 4x100 bayrak yarışında da dünya rekorunu Jamaika'ya getirdi. Öteki taraftan ilginç olan Amerika'nın yarışı tamamlayamamasıydı.
Jamaika'nın en az 5 metre önde geleceği belliydi.
Jamaika takımının 4 adamı da teker teker 4 Amerikalıyı geçer. Ayrı ayrı 100 metre yarışsalar 4 adamı da birinci gelir.
Amerika ile İngiliz'in çarpışmasından faydalanan Fransa ile Saint Kitts & Nevis oldu. Amerika ile İngiltere gümüş ve bronz alacakken, madalyalar Fransa ile Saint Kitts & Nevis'e gitti.
Yoksa Jamaika'ya yetişmelerine imkan ihtimal yoktu.

* * *
SANTRFORU YOK
_Galatasaray, Terim ile büyük bir operasyona imza attı ve geçen sezon büyük hayal kırıklığı yaratan takımı baştan aşağıya yeniledi. Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Ortaya iyi bir ekip çıkar mı?
Gidenlerin içinde Galatasaray'da oynama durumunda olan kimse yok. 'Ah şu gitmeseydi' diyeceğimiz bir isim söyleyin bana...

_Ben Culio ve Pino'yu beğeniyordum ve bu sezon şans verilmesi halinde verimli olabileceklerini düşünüyordum.
Gitmesine üzüldüğün Culio ise Galatasaray'ın geçen sezon niye küme düşmekten zor kurtulduğunu anlamak mümkün!..
Fatih hoca ile konuştuğumuz da Galatasaray'ın halen golcüsü yoktu. Bu iş Milan Baros ile olacak gibi değil.

_Galatasaray, Sercan'ı aldı. Sercan açığı kapatabilir mi?
Sercan'ı, Bursaspor bitirdi, Volkan'ı da bitirdi. Bursa şampiyon olduğu zaman bu ikisini satsaydı tonla para kazanırdı.
Ama İbrahim Yazıcı ve Ertuğrul Sağlam, hangi kafaya hizmetse bunları sattırmadılar ve oynatmadılar da o sene...
Galatasaray, Hasan Şaş'ı nasıl ziyan ettiyse bunlar da Volkan ile Sercan'ı öyle ziyan etti.
Şimdi Volkan, Trabzon'da, Sercan, Galatasaray'da ne yapar bilmiyorum!..
Ama iki sene evvel, milli takım için en önemli iki adamdı bunlar...
İnşallah Şenol ve Fatih hoca bunları yeniden kazanır. Kazanamazsa Galatasaray'ın yine santrforu yok. Yani Hakan Şükür'ün yerini dolduramadı Galatasaray. Hala orası boş duruyor.

KALMASI GEREKİRDİ

Ben, "Hocam hala Galatasaray'ın bir golcüsü yok" dediğim zaman Fatih Terim, "İki ismin peşindeyim Hıncal" dedi. Kafasında Gyan ve Luca Toni vardı. Ama sonra Sercan alınmış!..
Öteki taraftan ben Fatih Terim'in yerinde olsaydım, Mehmet Batdal'ı bu kadar kolay göndermezdim. Mehmet benim ölçülerime göre, Türkiye'de Hakan Şükür'ün yerini alabilecek tek adam...
O Buca'dan alındı ve ziyan edildi. Bir sürü palavra adamı oynattı Galatasaray, bu çocuğa şans vermedi. Bu şans verilmeyen adamı da Fatih hoca, gönderdi.
Ben olsam göndermezdim. Fatih Terim ile çalışma fırsatı bulabilseydi, çok iyi olurdu, gibime geliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor