Savunması zayıf

Fiyasko ile sonuçlanan Magath macerasının ardından Schalke, eski hocası Ralf Rangnick'i göreve getirerek sakin sulara yelken açmıştı. Hoffenheim macerasından sonra bir süre ara veren Rangnick, yeni bir takım oluşturmak için göreve başladı. Ancak Alman hoca, strese bağlı olarak yaşadığı sorunlar sonrasında 22 Eylül 2011'de aniden görevi bırakarak kulübü zora soktu. Yine de yönetim önemli bir adım attı ve aynen Rangnick'te olduğu gibi Schalke'de daha önce görev yapmış bir teknik adama teklif götürdü. Bu kişi Hollandalı Huub Stevens'tı.

Grubu yenilgisiz tamamladı
Stevens'ın gelişi sonrası takım iyi bir gidişat yakaladı. Avrupa Ligi'nde çeyrek final oynadı ve Athletic Bilbao'ya elendi. Bundan sonra tamamen lige konsantre olan Schalke, sezon sonunda doğrudan Şampiyonlar Ligi anlamına gelen 3. sırada ligi tamamladı. 2012-2013 sezonu da büyük başarı beklentileri ile başladı. Başlangıçta ligde iyi bir gidişat yakalayan Schalke, yeni sezonda da ilk üç sıra için oynayacağının işaretlerini fazlasıyla verdi. Eylül ayında başlayan Şampiyonlar Ligi'nde ise lacivert-beyazlılar çok iyi maçlar çıkarttı ve grubu Arsenal'in önünde yenilgisiz lider tamamladı. Fakat, takım Şampiyonlar Ligi'nde iyi gittiği sırada, ilk yarının sonlarına doğru ligde düşüş yaşamaya başladı.

Stevens ile yollar ayrıldı
Oyuncular iki önemli kulvarın ağırlığını bir türlü kaldıramadılar. Diğer yanda karakter olarak ters bir yapıya sahip olan Huub Steven ile futbolcular arasında da problemler yaşanmaya başladı. Birçok oyuncunun Stevens ile arası bozuldu. Takımın yıldızı Holtby'nin gelen transfer teklifleri ile kafası karıştı. Ayrıca yaşanan sakatlıklar ve kart cezaları da gidişatı önemli ölçüde etkiledi. Bu sırada sportif direktör Horst Heldt de gerekli müdahaleleri yapamadı ve takımdaki iç huzursuzluk bir türlü önlenemedi. Bunun neticesinde ilk yarının son haftasında sahasında Freiburg'a 3-1 yenilip 8 maçtan 5 puan çıkartınca, Schalke yönetimi 16 Aralık 2012'de Huub Stevens'ın görevine son verdi. Yerine Schalke U17 Takımı'nın hocası Jens Keller getirildi.

Kupaya erken veda
Jens Keller göreve gelir gelmez ilk olarak Almanya Kupası karşılaşmasına çıktı. Mainz ile sahasında 3. tur maçında rakibine 2-1 yenilen Schalke, kupaya da veda etti. Devre arsında yalnızca Bastos ile kadrosunu güçlendirebilen Schalke, 2. yarının ilk karşılaşmasını kazansa da oynadığı son 4 mücadelede yalnızca 2 puan alarak 9. sıraya kadar indi. 2. yarı başladıktan sonra çok önemli oyuncuların sakatlıkları ve cezalar lacivert-beyazlı takımın performansını da önemli ölçüde etkiledi. Jones'un cezası, kaleci Unerstall, Afellay, Papadopoulos, Moritz, Höger, Uchida, Marica, Huntelaar, gibi önemli oyuncuların sakatlıkları kadro kurma konusunda Jens Keller'i çok zorladı. Takımın yıldız oyuncularından Holtby de Tottenham'a transfer olunca, Schalke üretken bir futbolcusunu kaybetmiş oldu.

Keller de gönderilecek gibi
Kulüp yönetimi Jens Keller'in sezon sonuna kadar her durumda takımın başında kalacağını söylese de kötü sonuçların devamı halinde Keller sezon sonunu getiremez gibi görünüyor. Ancak bu sezonu tamamlasa da yeni sezona Schalke'nin yeni bir teknik direktör ile gireceği konusunda tüm Almanya hem fikir.

Aslan, hızlı hücumla avlar
Schalke'nin hafta sonu deplasmanda Mainz ile 2-2 berabere kaldığı karşılaşmayı 90 dakika boyunca dikkatli şekilde izledim. Konuk takımın bu deplasmandan 1 puan çıkartması tamamıyla şans. Mainz, hızlı ve etkili atklarla Schalke defansını adeta hallaç pamuğu gibi attı ve 2 gol bulmasına rağmen çok net fırsatlardan yararlanamadı. Schalke'nin savunma oyuncuları inanılmaz bireysel hatalar yaptı.
Galatasaray, Schalke defansı yerleşmeden hızlı hücumlar yaparsa çok fazla sayıda pozisyon yakalayabilir. Ancak geride top çevirip rakip savunmanın yerleşmesine olanak tanırsa o durumda Schalke daha iyi savunma yapabiliyor. Diğer yanda takımın hücum gücü hiç de yabana atılacak cinsten değil. Özellikle Farfan tam bir bela. Huntelaar'ın golcülük özelliklerini tüm dünya biliyor. Takıma yeni dahil olan Bastos da çok çabuk uyum sağlamasının yanında çok önemli bir oyuncu olduğunu kısa sürede gösterdi. Bu bağlamda Galatasaray'ın dengesiz savunmasına
çok önemli işler düşecek.