Aykut çevirdi

Maç, acaba ters bir şey olur mu endişesi ile başladı. İlk yarım saat oyunu iyi götüren taraf Cimbom'du. Topa basıyorlar, toplu hücum yapıp, hemen defansa çekiliyorlardı.
Arda-Serdar-Kewell üçlüsü uzun toplara basıp Belgrad defansına zor anlar yaşatıyordu.
OFK Belgrad ilk maçta 7 dakikada attığı 2 golle yakaladığı avantajı korumak istiyordu. Bu yüzden de defans ağırlıklı ama iki süratli adamı ile de gol şansını kovalıyordu.
Oyunu ikiye bölmekte yarar var. İlk otuz dakika ve son 25 dakika. İlk otuz dakika içinde önce Mustafa Sarp sonra da Kewell'ın golleri skoru 2-0'a taşımasına rağmen Galatasaray'da bir durgunluk başladı. 32. dakikada Nikolic'in golü, maçı yine korku filmine çevirdi. Bu arada Aykut oyuna ağırlığını koydu ve en az 5 yüzde yüzlük gol kurtardı.

'Süper oynadı' denemez İlk
yarının son 15 dakikasında Galatasaray defansı son derece ciddiyetten uzak, orta sahası ise hata üstüne hata yapar haldeydi. Anlayacağınız 30 dakikalık Galatasaray ortalıkta gözükmüyordu.
Ve devre 2-1 sona erdi.
İkinci yarı Kewell'ın penaltısına kadar oyun Belgrad forveti ve Aykut'un inanılmaz kurtarışları arasında geçti. Bu dakikalarda Galatasaray gol değil, goller yememesi önce Allah'ın lütfu ve sonra da Aykut'un sayesinde oldu.
Kewell'ın penaltısından sonra Galatasaray tekrar toparlanmaya başladı. 70'te Arda, 81'de Batdal skoru 5-1'e taşıdı.
Sonuca bakıp Galatasaray'ın süper oynadığını kimse söyleyemez. Oyunun başında ve sonunda yeteneklerin oyuna ağırlık koyması ile fark 5-1 oldu. Bu işin yalanı yok.
Eğer Aykut kurtardıklarının yarısını yese, maçı farklı kazanan OFK Belgrad olurdu. Böylece 5-1'lik galibiyet herkesi ipten kurtardı.