Aptal değiliz!

Galatasaraylı ve Bursasporlu futbolcular coşkulu, istekli ve mücadele gücü yüksek oyun anlayışlarıyla keyifli bir maç izlettirdi. Özellikle son iki maçını farklı kazanan Galatasaray, Sivok'un golüne kadar oyunun kontrolünü elinde tutarken, pozisyon zenginliği yaşadı. Yasin ve Sabri karşı karşıya iki net golü vuruş ve akıl beceriksizliği nedeniyle harcadı. Özellikle Yasin'in kaçırdığı gol akıllara zarardı.
Yasin, Selçuk'un final pasında doğru yere koşu yaptı, kaleci Harun'a çalımı attı ama sonra kaleye bakmadan berbat bir vuruş yaptı. Oysa topa basabilir, çevre kontrolü yapabilir, kendi atamazsa pas verebilir, ya da görerek kaleye isabetli şut atabilirdi. Yasin "Elekle su taşıyan" oyuncu tipi. Maç boyu en ufak dokunuşta yere yatan, adam geçemeyen, bir metreye düzgün pas vermeyen, egoist bir oyuncu.. Vermediği pasla Podolski'yi bile çıldırtacak duruma geldi. Alman yıldızın kızmasına gerek yok, çünkü Yasin'in sınırlı kalitesi ve kapasitesi var.

Carole her maç iyiye gidiyor
Kaptan Selçuk, sakinliğinin yanı sıra çalışkanlığıyla, etkili paslarıyla yeni takımının en iyisiydi. Ama Emre-Olcan ikilisi yeterince Selçuk'a destek olamadı.
Galatasaray'da savunma zaafı sürüyor.
Kupadaki Rize maçı savunması: Semih- Koray-Balta-Carole. Kasımpaşa maçı: Linnes-Koray-Semih-Carole.
Bursa maçı: Sabri-Denayer-Balta-Carole.
Her hafta değişen savunmaya rağmen Muslera, Bursa'da da yine kurtarıcı rolündeydi. İstikrarını koruyan Carole sakin, akıllı ve kalitesi doğrultusunda riske girmeden basit ve başarılı oynadı.
Etkili orta yapamamasına rağmen her maç iyi oyununun üstüne koyuyor.
Bursa'da kiralık Jem Karacan Fırat Aydınus'la kader adamıydı. Karacan'ın eliyle yaptığı penaltıyı gördü çalmadı, Sivok'un golü öncesi topu elle düzeltmesini gördü vermedi ve Selçuk'a sarı göstermeyerek eyyam yaptı. Bu hakemler izleyenleri lütfen aptal yerine koymasın.
Çünkü teknoloji çağındayız.
Kameralar her açıdan bizlere ayna gibi gösteriyor.
Ayıptır, günahtır.