Dünya yıldızı Webo

Fatih Terim'in Galatasaray kariyerinin en kötü günlerini geçirdiği stattı Atatürk Olimpiyat. 3. Terim döneminin başlangıcının aynı statta olması uğurlu gelmedi Galatasaray'a.
İlk 20 dakikada G.Ssaray, temposuyla rakibinin üzerine gitti. Kanatlarda oynayan Eboue ve Kazım daha çok içeri kat ederek arkadan gelen Çağlar ve Ujfalusi'ye boş alan bırakıyorlardı.
Özellikle Çek savunmacı, bu bölümde G.Saray'ın ataklarına en büyük katkıyı yapıyordu. Baros'un sağa sola deplaselerine Selçuk'un pas denemelerini gördük. İlerleyen haftalarda Selçuk, Trabzonspor'da Burak'la yakaladığı telepatik iletimi yakalarsa, ki bu rahatlıkla olabilir, Galatasaray için işler daha da kolaylaşacak. Melo, İtalya'daki son 2 sezonundan daha fazla dikine oynar haldeydi bu dönemde. Ama 20 dakikadan sonra BŞB'nin yıllardır büyükleri rahatsız eden özellikleri ortaya çıkmaya başladı. İbrahim ve İskender'in kaybına rağmen Webo gibi bir dünya yıldızının varlığıyla ileride Galatasaray savunmasının gevşemesine izin vermediler.

NASIL OLSA PLAY-OFF VAR!
Orta sahadaki dirençleri yükseldikçe rakibin üzerine gitmeye ve Muslera'yı zorlamaya başladılar.
Efe'nin golü Galatasaray için soğuk duş etkisiydi. Muslera için endişelenenler olabilir.
Ama daha yeni De Gea'nın yediği golleri görmedik mi? Ya da efsanevi Simoviç'in geldiği ilk yıl yediği goller! Sabretmek gerek.
İlk yarıda orta sahada sırıtan Sabri, Terim operasyonuyla sağ beke geçerken Gökhan'ın çıkışıyla Ujfalusi savunmanın ortasına geçti İkinci yarıdaki Galatasaray, ilk yarıya oranladaha tempolu ama daha az organizeydi. Hızlı hücumlar, taktiksel değil içgüdüseldi. Çağlar'ın sakatlanışı Galatasaray'da yeni bir yer oynamasına neden oldu. Bu kez Sercan sahadaydı.
Onun gibi hızlı bir oyuncunun varlığı Baros'u da rahatlattı. Ama Selçuk orta sahada dizginleri eline geçiremediği için ataklarda Belediye savunması çaresiz kalmıyordu. Fazla adamla gol bölgesine giremiyordu Galatasaray.
Nasıl olsa play-off var. Bu puan kayıplarına kafasını takmamalı Galatasaray.
Mutlaka uyum yakalanacak.