17 Ekim 2011 | Pazartesi

Baros varsa 3 puan var

Maçın ilk yarısında Galatasaray önde öyle bir baskı yaptı ki Bursaspor'un orta saha oyuncuları hücuma yönelmekte zorlandı.
Adını ister Bataya, ister Bataja okuyun Bursaspor'un en yaratıcı oyuncusu olan Batalla, ilk dakikalarda biraz Ozan'ın yaptığı hücum girişimlerinin yenilerini üretemedi.
Galatasaray'ın Joey Barton'ı Engin Baytar hem Selçuk'u geçen yıl Trabzonspor'daki gibi rahatlattı hem de Elmander'in golünde Alberto Tomba'yı kıskandıracak bir slalom yaptı. Ancak fizik kapasitesi yeterli değil. Nitekim ikinci yarıda Galatasaray'ın topyekun fiziksel çöküşünün içinde o da yerini aldı.
İlk yarıda oyun ve skor olarak üstün olduğunda bile Galatasaray için kesin kazanılmış havası vermiyordu maç. Özellikle Riera'nın sanki o uyum gelişimini durdurmuş hali, Gökhan Zan'ın bir anda hortlayan hataları belki de herkese böyle hissettirdi.

Ujfalusi faktörü
İkinci yarıda bambaşka bir Bursaspor vardı. Yeşilbeyazlıların şampiyon oldukları sezonu andıran performansı, Galatasaray'ın fiziksel çöküşüyle birleşince Melo üçüncü stoper kıvamında oynamaya başladı. Eğer Bursaspor'un golü geciktiyse Galatasaray, bunun için Ujfalusi'ye dua etmeli.
Gelmesi sürpriz olmayan beraberlik golü belki Galatasaray'ın gardını düşürebilirdi ama Milan Baros'un varlığı her şeyi yeniden tersine çevirdi. Çok net bir şey var. Baros varsa gol de var. Gol olunca da 3 puan var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor