24 Kasım 2010 | Çarşamba

Cesaret yoktu

Hakemlerimiz her hafta yeni bir moda başlatıyorlar. Bu haftanın modası da penaltı vermemek. Ceza alanı içi ile dışı arasında oyun kuralları maalesef ülkemizde farklı uygulanıyor.
Oysa penaltı, futbolun güzelliği, heyecanıdır.
Bugüne kadar verilen hangi yanlış penaltıyı hatırlıyoruz? Oysa verilmeyen penaltıların yıllardır istatistiği tutuluyor.
Neden hakemler tercihlerini vermemeden yana kullanırlar? Penaltı oyunun kaderini değiştirebilecek bir karar.
Bu kararı vermek de cesaret ister. Bizim hakemlerimiz cesaretli olmadıkları için ceza alanı dışında çaldıkları düdükleri ceza alanı içinde çalamıyorlar.

Düşünceler değişmeli
Bu hafta hemen hemen her maçta verilmeyen penaltılar var. Oyunun kaderini etkileyecek penaltı, ihraç gibi kararları yerinde veremezseniz marka hakem olma şansınız azalır. Hakemlerimizin, "Ben kolay penaltı vermem, penaltı penaltı gibi olmalıdır" düşüncesinden uzaklaşmaları gerekir. Çünkü vermeyerek diğer takımı kollamış olduklarını unutmamalılar.
Önemli olan gördükleri faulü ceza alanı dışında nasıl çalabiliyorlarsa ceza alanı içinde de aynı cesaretle çalabilmeliler.
Tartışılmaktan korkmamalılar, yeter ki doğruları yapsınlar. Belki o anda maçta sıkıntılar olacak ama sonrasında o zor kararındaki haklılığın kendilerini daha da marka haline getireceğini bilmeliler.

Abitoğlu veremedi
Fenerbahçe-Bucaspor
maçında Kamil Abitoğlu çok rahat bir maç olmasına rağmen Ali Güneş'in, Stoch'u omuzundan çekmesine penaltı çalamıyor.
Çünkü 'tartışılırım' korkusu var. FIFA ve UEFA da 'penaltı hakemin takdiridir, karışılmaz' diyor ya hakem de buna sığınarak kolayı seçiyor. Oysa penaltıyı vermeyerek Bucaspor'u kolladığını, Fenerbahçe'ye haksızlık yaptığını düşünmüyor. Kayserispor-Galatasaray maçında Barış Şimşek pozisyon önünde ve çok yakın olmasına rağmen Hasan Ali'nin, Elano'nun ayağına basmasına penaltıyı veremiyorsa istediği kadar tempolu maç yönetsin, asla marka hakem olamaz. Barajdaki olayda hakeme hak verebiliriz.
Çünkü pozisyonu birkaç kez izledikden sonra ancak kolun bilinçli olarak topa gittiğini görebiliyoruz. Antalya-Gaziantep maçında Koray Gençerler, ceza alanı içinde bir kaleci gibi elleri açık topa hamle yapan oyuncunun o pozisyonuna penaltıyı veremeyeceksen hangi penaltıyı vereceksin? Sivasspor-Karabükspor maçında kararsız, tutarsız, futbolu bilmeyen bir Hüseyin Göçek seyrettik. Yardımcıdan aldığı bilgi ile yanlış bir penaltı verdi ve sonra dağıldı. Haftanın en kötüsüydü. Manisa-
Bursa
maçında Kuddusi Müftüoğlu'ndan çok yardımcı Alex Taşçıoğlu öne çıktı, çok başarılı kararlar verdi.

Abay endişeliydi
Trabzonspor-Eskişehirspor
maçında Süleyman Abay sezon başından bu yana ilk defa bir büyük takım maçında görev aldığı için 'hata yapmayayım' endişesi içinde olmasına rağmen iyi maç yönetti. Kasımpaşa-Gençlerbirliği maçında İlker Meral'in dikkat çekici hatası yoktu. Beşiktaş-Konyaspor maçında Halis Özkahya karşılaşma boyunca çok koştu, pozisyonlara çok yakındı, başarılı maç yönetirken, haftanın en iyisi hakemi olarak dikkat çekti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor