Görmeyen gözler

Son günlerde ahkam kesenler çoğaldı. Lille ile Avrupa Kupası'nda karşılaşacak Fenerbahçe'nin defansında büyük hatalar olduğu ve çok gol yediği söyleniyor. Gözden kaçan önemli şey, Lugano'nun yokluğu ve yerine Bekir veya Önder'in değil Deniz'in oynatılmasıdır. Son günlerde yenen bütün gollerde bu görülmüştür. Daum bu yanlıştan dönerse sarı-lacivertlilerin defansta da ne kadar başarılı olduğu ortaya çıkacaktır.

Denizli kahin mi?
Beşiktaş'ın her başarısızlığından sonra Mustafa Denizli taraftar ve yönetimi susturmak için "Kaybolan bir şey yok, 30. haftayı bekleyin, en büyük biziz" gibi konuşmalarını bu defa çok iddialı hale getirdi. Kehanette bulunarak "Kilit takım Beşiktaş, her şeyi biz belirleriz" dedi. Takımınını kupada elenmekten, Gaziantep'te de yere serilmekten kurtaramayan hoca, narkozdan ayılmamış görülüyor.

Velevki penaltı
Bursaspor yöneticileri kupada Fenerbahçe'ye elendikten sonra yetkililerin görüşünün aksine "Penaltımız verilmedi ve turu geçemedik" diye yaygara yaptı. Velevki penaltı verilse ve velevki atış gol olsa skor 4-1 olacak ve Fenerbahçe yine averajla turu geçecekti. Galiba hesap bilmiyorlar.

Penaltı nasıl olur?
Eski hakem Metin Tokat, Bursa- Trabzon maçında Umut'un koluna değen top için "Penaltı" buyurmuş. Üstelik yazısında "Top, Umut'un koluna çarptı" diye de tam aksi görüş belirtmiş. Çünkü penaltı olması için topun 'kasten' kol veya elle çelinmesi gerektiği kuralda belirtiliyor. Tokat kalemle düdüğü karıştırmaya başlamış.

Penaltı ve kırmızı
Bizim Turgay Demir de çok bilmişlere katıldı. Bariz gol şansı için ceza sahasındaki ihlalde hem penaltı hem de kırmızı kartı hatalı bulmuş. Oyun esnasında yapılan çok sert bir hareket veya açık şekilde topun elle kesildiğinde hem serbest vuruş verilip hem de kart gösterilmiyor mu? Bunun farkı ne?