Saldırmayın!

F.Bahçe yarın akşam Young Boys ile Şampiyonlar Ligi 3. ön elemesi için rövanşa çıkacak. Gerçi suni çim, 10 kişi kalma ve önemli sakatlar nedeniyle Bern'de sarı- lacivertli takım beklenen futbolunu gösterememiş ama yine de sahadan 2-2 berabere ayrıldığı için önemli bir avantaj yakalamıştı.
Yarın taraftarı önünde daha güçlü bir takımla oynayacak olmalarına güvenip şuursuzca saldıracak bir taktik uygulamaları halinde Allah göstermesin turu kaybetmeleri ihtimali ortaya çıkabilir. 0-0 ve 1-1'in bile tura yetmesi galip gelmek zorunda olan rakibinin bunu telafi için atak oynamak zorunda bulunması F.Bahçe'nin ilk amacının tur olduğu düşünülürse defansa önem vermesi daha akılcı olur.
Orta sahadan kaptığı toplarla çok çabuk çıkan, kanatlarını iyi kullanan rakiplere bu imkanı tanımamak ve şut attırmamak gerekir.
Aykut Kocaman rövanşta Gökhan Gönül, Lugano, Dia ve cezası biten Caner gibi aslardan yararlanacağı için Kadıköy'de kontratak oynatarak istediği sonucu alabilir.
Tek korkum futbolcuların sahaya yine alakasız renkte bir formayla çıkmasıdır.

TOROĞLU NE İSTİYOR?
"Kazma" bir futbolcu olduğu ve oynadığı her maçta sarı veya kırmızı kart gördüğünden büyük kulüplerden transfer teklifi almadığı için gerek hakemlikte gerekse yorumculuğunda devamlı onları kötüleyen ve hayatı boyunca teknik adamlık yapmayan Erman Toroğlu büyük bir gazetenin tam sayfasını Aykut Kocaman'a saldırmakla doldurmuş.
Maraton'dan dışlandıktan sonra ekran başındaki uydurma kararlı yorumlarından kurtulan hakemler Marcus Merk'in tüm maçları lig maçları Lig TV'den yorumlayacak olması nedeniyle rahat bir nefes aldılar.
Toroğlu bunun acısını yetkili olmadığı konularda yazarak dikkati çekmek istiyor ama boşuna. Nitekim devamlı saldırdığı faal hakemlerle de konuşarak güya kendini affetirmenin peşinde.
Ama hakem seminerine hangi yüzle gidiyor anlamak zor.
Yine de Türk futbolu bir nebze kurtulduğu için sevinmemiz gerekiyor.