Stoch turşuluk mu?

Önce, geçen hafta Aykut Kocaman hakkında yaptığım yanlış yorumdan dolayı özür diliyorum. Kocaman teknik direktör değil; bir masaya oturup sosyalist yazılar yazacak, konuşmalar yapacak biri olduğunu derbide kanıtladı. Hataları saymakla bitmez. Gerçi ilk yarıda Niang, Dia ve Alex öyle önemli ve kolay pozisyonlar harcadılar ki bunun sorumlusu da onların yeteneğini bilmeden getirenlerdir.
2.5 milyon euro'luk Makukula pozisyon yokken goller atarken, bizim beyler boş kaleye topu göndermekten acizdiler. İkinci yarıda onlar oyunu, Kocaman da onları seyretti.
Oysa hızlı, çabuk ve maçı koparacak isim Stoch'tu ama Kocaman bunu göremedi. Alex çıktığında defans oyuncusu yerine onu alsa, galibiyeti perçinleyecek golü atar geçerdi.

Küçük takımlarda hocalık yapar
Kocaman'ın bir hatası da ilk yarıda rakibi ezip geçen baskılı futbolu bırakıp ikinci yarı takımı defansa çekerek golün üstüne yatmaya çalışmasıydı.
1-0'ı korumak risklidir. Nitekim Volkan'ın hatasıyla gelen penaltı Beşiktaş'a hak etmediği puanı kazandırdı. Böylece küçük takımları çalıştırabilecek Kocaman'ın Fener'de başarılı olamayacağı ortaya çıktı. Acilen önlem alınmazsa bu yıl da şampiyonluk hayal olur.
Yıllardır düdük çalan Cüneyt Çakır'a şimdiye kadar neden hiç Fenerbahçe-Beşiktaş maçında görev verilmediği de anlaşıldı. Çakır'ın içi de siyah- beyaz hakem önlüğü gibi o renklerin aşığıymış. Oyunun başında deli danalar gibi saldıranları seyreden Quaresma'ya sarı kart gösterdi diye Beşiktaşlı futbolcular tarafından ağır baskıya uğrayan Çakır, Avrupa maçlarındaki hakemleri takip ediyorsa Aurelio'nun Volkan'ı gaddarca yere yıkmasına kırmızı kartını çıkarır ve FIFA kokartının hakkını verirdi.
Bu kadar da değil. Fenerli futbolcuların nizami top kesmelerine de yanlış düdükler çalıp kendini yere atan rakiplerinin hareketlerine aldırdı.
Yani artık yeni bir Selçuk Dereli'miz var.