'Pardon'u olmaz!

Trabzonspor bu maç aralarında bir hayli istirahat ederken, bir yandan sakat oyuncularının tedavisi ile uğraşma fırsatı bularak bir nebze rahat etmiştir.
Ancak zaman zaman bazı takımlarda maçlara ara verilmesi ters tepkiye de sebep olmaktadır.
Umarım ki bu ara bizim Trabzonsporumuz için yararlı olmuştur.
Artık bu maratonun kala kala sekiz maçlık finali tünelin ucunda gözükmüştür. Bundan böyle hiçbir puan kaybının "Pardon" u olamaz. Zira her takım diğerinin ayağının kaymasını pusuda beklemektedir. Zannederim ayağı kayan bir daha bu sıraları yakalamak fırsatını bulamayacaktır.
Zira bu konjonktür "Atı alan Üsküdar'ı geçti" tekerlemesine rastlar.
Konyaspor maçının tartısını şöyle ifade etmek daha doğrudur. Psikolojik olarak şampiyonluğu kovalayan bir ekiple, küme düşme mücadelesi veren takımın sırtındaki yük aynıdır. Aynı şartlarda, aynı psikoloji ile sahada koşar. Biri olmak, diğeri de ölmemek için koşacaktır.

Menajerler ne iş yapar?
Konyaspor'un kamp esnasında yaptığı tüm hazırlık maçlarında aldığı skorlar ortada iken, bizim bazı oyuncularımızın gazete ve TV'lerdeki haberleri ve "Hal-i pür melalleri" (Hüzünlü durumları) ortada...
İnşallah bu fotoğrafların sonradan masa üzerine serpiştirilmesi için ortaya atılmak fırsatı doğmaz.
Bu adamların takibi ile ilgili olan kişileri nerede, ne iş yaparlar?Menajerlik sadece saha kenarında kulübede oturmak demek midir?
Bu konuda ilgili menajer ve antrenörler acaba yönetime ne gibi faaliyet raporu verdiler şimdilik kaydı ile atlayıp ileride, inşallah olmaz da aksi bir pozisyonda elbette hesabı sorulur. Bu denli maçlar artık sahada sinirlerine ve heyecanına hakim olup, sükunetle oynama ve yakaladığınız ilk fırsatı mutlaka değerlendirme havasındadır.
Aksi taktirde ilerleyen her beraberlik seansları rakibin işine yararken Trabzonspor'u beklediği sıkıntıya sokacaktır.
Sırası gelmişken Umut'a şunu tavsiye etmek isterim: Bırak şu 100. gol meselesini, sen atla 101. gole oradan devam et. Sana ne sayıdan aslanım. Sen işini dosdoğru yap, sayılar zaten peş peşe geliyor.