İdman...

Ne zaman ki idmanda yumruklar konuşur, 'derin bir oh!' çekerim. Tekmeler havada uçuşur, "Oldu bu iş, geliyor çocuklar!" diye umutlanırım. Kemik seslerini ritim gibi algılar, üzerinde bolca düşünürüm!
Zira idman alanları, hiçbir zaman fikirlerin özgürce tartışıldığı platformlar değildir zaten.
Orada, düdüğünü asana kadar, hocanın düdüğü öter.
Oyuncu, idmanlarda fikrini "genelde" kendine saklar.
Belki de sırf bu yüzden tekmeye kafa (düşünce) atılması sakatlık yaratır!
O nedenle; kaba kuvvete başvurulur doğası gereği...
Makbul olanı elbette topa sertliktir ama bazen problemlerin teşhisinde olmazsa olmazdır gerilim.

"Trabzonspor'un geçen gün yapılan idmanında yumruklar konuştu." Bu haber, son derece sıradan gözükebilir.
Çünkü; dünyanın her yerinde, her takımın başına, her idman da rahatlıkla gelebilir.
Doğasında var bu işin.
Ama haberdir ve "vermezsen olmaz" cinstendir.
Haberi dikkat çekici kılan ise Trabzonspor'da oluşu ve de Şenol Güneş'in idman sonunda oyuncularını haşlamasıdır.
Asli görevinin gereğini yaparken habere konu olmasıdır.
Bu durumda yine kimilerine sıradan gelebilir.
Ama öyle değil!

Rakipleri, idmandan eve, evden idmana giderken, O, o gün, sadece idman için, futbol için kafa yordu!
İdmandaki gerilimi düşünüp kararlar aldı.
Futbolun içinde kaldı. İdmana odaklandı, futbolcularına odaklandı! Belki de çocuklar bunu; 'hocalarının dikkatini çekmek için' yaptı. "Hocam, artık sadece bizimle ilgilen" dediler, bilemiyoruz.
Oyuncular hocalarını, bu vesileyle sahanın tam da ortasına çekiverdiler. Dağıtılan dikkatini (!), futbolun merkezine çektiler.
Hoca için ilk değildir ama, uzun süre sonra belki de ilk kez doyasıya yaşadı 'görev alanındaki' bir olumsuzluğu.
Sonrasında, bir gün öncesinin bir hatasını düzeltti bu rahatlıkla belki de. Hakeme ettiği sözleri düzeltti. Acıdır, hakemlere karşı bu üslubu yadırgamayanların dikkatini bile çekmemişken sözleri, o da umursamayabilirdi bunu. Ama o, kendini fark etti, düzeltti. Daha da büyüttü kendini. Keşke, Trabzonspor'da her birim kendini bir gün, bir ay, bir yıl ya da bir kongre öncesiyle fark edebilip, düzeltebilse.
Hoca, "İdmanlıyım" diyen herkese ders vermeye devam ediyor.